ÖZET
- Geçmişin yaşantılarınla ilgili suçluluk duyguların varsa yaşam kaliten önemli oranda azalabilir.
- O yüzden de suçluluk duyduğun olaylara geri dönüp, olayları işleyip, özümsemen çok önemlidir.
- Ama bu durumlar kafanı karıştırıyor ve içinden çıkmakta zorlanıyor olabilirsin.
- Bunu nasıl yapacaksın?
- Biraz daha net bir şekilde bu duruma bakabilmek için öncelikle suçluluk duygusunun yaşadığın durumlarda hangisinde olduğunu 3 kategori üzerinden ele almak faydalı olacaktır.
- Eğer suçluluk duygusu varsa ya suçsuzsun ya kısmi paya sahipsin ya da suçlusundur.
- İşte bu 3 durumu ayrıştırarak her bir durumda neler yapabileceğini anlattığım videoyu izleyebilirsin.
Suçluluk adeta bir zehir gibi gelebilir.
Bünyende dolaştıkça seni eritiyor gibi hissedersin.
Belki de suçluluk duyduğun olayların bir nevi hayatını lanetlediğini düşünüyorsun.
Suçluluk insanın olgunlaşmasında, gelişim sürecinde çok önemlidir.
Suçluluk duygusu olmadan adalet ve insancıl değerler de olmaz.
Ben duygular karşısında gerçekçi pozitif yaklaşımdan yanayım.
Suçluluk duygusundan kurtulmaktan ziyade onunla nasıl ilişki kurman gerektiğini öğrenmen gerekiyor.
Özellikle de geçmiş bazı olaylar, travmalar sana suçluluk ve utanç hissettiriyorsa bu duygularla olan ilişkini güncellemen gerekir.
Bu yazıda, suçluluk yaşanabilecek 3 farklı durumda nasıl bir yol izleyebileceğini anlattım.
Suçluluk psikolojisi seni sıkıştıran bir konuysa bu yazımı sonuna kadar okumanı öneririm.
Suçluluk psikolojisi farklı boyutlara sahip geniş konu o yüzden her kişinin durumun kendi içerisinde değerlendirilmesi gereklidir.
Kolay anlatabileceğimi düşündüğüm 3 kategori üzerinden suçluluk türlerini ve neler yapabileceğini anlattım.
1.Suçlu değilsin ama suçlu görüyorsun
Suçluluk duygusunda ilk olasılık suçlu olmamana rağmen öyle olduğuna inanmaktır. Çocukken cinsel istismara uğramak örnek gösterilebilir.
Ben mi istedim?, sevgi sandım, kimseye söylemedim, engellemedim, bağırmadım gibi düşüncelerden dolayı suçlu hissedebilirsin.
Bu gibi düşünceler içerisindeysen bakış açını düzeltmelisin.
2. Kısmi paya sahipsin
Suçluluğun 2. olasılığında kısmi payın vardır.
Asıl neden sen değilsin ve muhtemelen de kasti olarak zarar verme gibi bir durum da yoktu.
Pasta dilimini boşanma örneği üzerinden düşünelim;
Pasta diliminde senin bazı davranışlarının dışında birçok etken düşünülebilir.
Ya da ebeveynlik hataları üzerinden düşünelim;
Yetersiz kalmışım, iyi anne-baba olamadım o yüzden şu an yetişkin oğlum-kızım sorun yaşıyor, diye düşünüyor olabilirsin.
Burada da artık kısmi pay var çünkü o yetişkin ve iş-ilişki sorunu yaşamalarını tamamen kendine bağlayamazsın.
O zaman suçlu hissetmeyeyim, dememelisin tabii ki.
Ders çıkar. Bu, olgunlaşma sürecindeki bir eksikliği görmeni sağlar.
Payına düşeni yap.
Tamir ihtiyacı varsa özür dile, fark ettiklerini paylaş, nasıl davranmana ihtiyacı olduğunu öğren.
Genelde çoğunluğu oluşturan kişiler suçlu olmayan ve kısmi suçlu olan kişilerdir.
Muhtemelen sen de bu iki gruba giriyorsun.
Çünkü, özellikle yetişkin ilişkilerinde, neredeyse her zaman iki tarafın da sorumluluk payı vardır.
3. Suçlusun
Suçluluğun 3. olasılığı da gerçekten suçlu olmandır. Kasti olarak yaptıkların ya da yapmadıklarından dolayı suç işledin. Sorumluluk sana ait.
Burada birilerine zarar vereceğini bilmene rağmen bunu önemsememe vardır.
Zarar görmelerini göze alırsın.
Alkollüyken, uyarılmana rağmen göz göre göre risk alıp araba sürmen, çok hız yapman ve kazada birisine çarpıp öldürmen gibi…
Bu tür suçların kanuni yaptırımları vardır.
Kanunlar karşısında bir bedel ödediysen yine de bu bedel adaletin yerini bulduğunu hissettirmeyebilir.
Ciddi olarak çıkarman gereken dersleri çıkarman gerekir.
Sadece içinde değil; dış dünyada da telafi etmek için adımlar atman gerekir.
İşlediğin suçla ilgili yaraları bir nebze de olsa sarmaya katkı sağlayabilecek ve doğrudan yapabileceklerini düşünüp yapabilirsin.
Kayıpları ve zararları asla geriye getirmez ama insanlara değer katacak faaliyetler içine girebilirsin (gönüllü çalışmalar hayır işleri…).
Bu tür desteklere ihtiyacı olan çok kişi var.
O yüzden belki de sınırlarını zorlayıp bu konularda destek olmaya kendini adayabilirsin.
İşlediğin suç her zaman canını acıtacaktır acıtmalı da.
Bu gayet doğal ama insanlara hizmet etme şeklinde bir anlam yaratman artık bir şeylerin daha farklı olduğunu görmeni sağlayabilir.
Buraya kadar anlattığım 3 farklı durumda yapabileceğin şeyleri kendi kendine analiz edip uygulamakta zorlanabilirsin.
Travmalar, duygu yüklü olduğu için hatırladığın ve düşündüğün anda bu hisler yoğun şekilde devreye giriyorsa sağlıklı şekilde düşünmekte zorlanabilirsin.
Bu gibi durumlarda bir travma terapistinden destek almayı düşünebilirsin.
EMDR gibi yaklaşımlar, duygu-mantık arası ilişkiyi sağlıklı şekilde kurma konusunu hızlandırabiliyor.
Yaşam kısa bu yüzden işlenmemiş suçluluk hisleri karşısında çaresiz bir şekilde pasif olarak beklemen çok üzücü.
Bu konuda sorumluluk almanı öneririm.
Eğer bir yakınında bu durum varsa bu yazıyı paylaşabilirsin ya da anlattıklarımı sen anlatabilirsin.
Uzm. Psk. Cem Gümüş