Yaşamının her alanı daha kaliteli hale gelir.
Bunun az çok farkında olduğun için sınır koymanın nasıl yapılacağını merak ediyorsun.
Sınır koyma gibi geniş bir konuyu birkaç cümlede anlatıp yüzeysel ve klişe bilgiler vermek istemiyorum.
O yüzden üç bölümlük bir dizi hazırladım.
Bu dizinin ilk bölümünde nasıl sınır koyabileceğinin ilk basamağını açıklıyorum. Kendini tanı…
Kendini tanı demek de klişe bir cevap belki ama bunu biraz açayım, özellikle de sınır koyma açısından.
Sınır koymanın ne olduğunu, neden önemli olduğunu ve neden zor olduğunu başka yazılarda detaylı olarak anlatmıştım.
Hepsinde de vurguladığım gibi sınır koymak aslında neye ihtiyaç duyduğunla ilgilidir.
Sonuçta sınırın iki tarafında bir alışveriş olur, aynı devletler gibi.
Sınır olmalı ki iki taraf da birbirine nasıl değer katabileceğini anlasın.
O yüzden sınır koymak için ilk önerdiğim, kendini tanımaktır.
“Ben nasıl hissediyorum, bunun arkasında ne gibi ihtiyaçlar var, ne istiyorum?” gibi soruları cevaplamak…
1.Ne İstediğini Anla:
Kendi ihtiyaçlarına karşı uyanık kalman çok önemlidir.
Diyelim ki; oldukça manipülatif, bencil ve olgunlaşmamış bir annen var. Bu kişi baban ya da kardeşin de olabilir.
Yetişkin yaşında da hala aynı çocukluktaki dinamiklerle seni kontrol etmeye devam etmek istiyor.
Bu gibi sorunlardaki bir numaralı çözüm yolu sınır koymaktır.
Karşındaki kişi senin sınırlarını görmüyor ya da önemsemiyor. Bunu önce senin yapman gerekiyor.
Sınır koymakta sorun yaşıyorsan annenin varlığı ve davranışları sende öfke, kaygı, suçluluk, utanç, üzüntü gibi birçok duyguyu tetikleyebilir.
Kendinin Terapisti Ol kitabımda öğrettiğim 4 basamaklı Uyan Yöntemi sistemimde de vurguladığım gibi olumsuz duygular aslında karşılanmamış ihtiyaçlarını sana göstermeye çalışır.
O yüzden de bu işaretlere karşı uyanık kalmak ve kendini tanımak gerekir.
Annen karşısında sevgi, saygı, güven gibi ihtiyaçlar farklı oranlarda ön plana gelebilir.
Sınır koymak için önce bu ihtiyaçları fark etmelisin.
“Ben ne istiyorum, ön plana gelen ihtiyacım nedir?” sorularını cevaplayabilmen gerekiyor.
“Ben olduğum halimle sevilebilir ve saygı duyulabilir birisi olduğuma inanmak istiyorum, kararlarıma güvenmek ve arkasında durabilmek istiyorum.”
Bunu netleştirince ikinci aşamaya hazır hale gelmeye başlayacaksın.
2.Neyi İstemediğini Anla:
Ne istediğini bilmek yeterli oluyor mu? Hayır.
Ne istediğine karşı uyanık kalmaya çalışırken neyi istemediğini de bilmen gerekiyor.
Buna pek odaklanılmadığını görüyorum.
Sınır koymayı düşünmek beni nasıl hissettiriyor? diye kendine sor.
“Çok iyi geliyor hocam, özgür olurum, kafam rahat olur, hayatımı yaşarım.” şeklinde hemen yüzeysel cevap verme.
Biraz daha detaylı düşün yoksa bazı şeyleri görmezden gelip psikolojik uyku hali dediğim duruma girip sonra sınır koyamadığından yakınmaya devam edersin.
Mesela annene sınır koymaya başladığında, onun her zaman gönlünü hoş tutmak için uyumlu ve fedakar modda olmadığında onun sorun çıkaracağını düşünebilirsin.
“Beni bencil görecek, sen çok değiştin, hayal kırıklığına uğradın, kötü evlatsın diyecek ve vicdan azabı çektirecek.” gibi bir öngörün olabilir.
Tüm bu yıpranmanın sonunda da senden uzaklaşacak ve ilişkiniz zaten kötüyken daha da kötü olacak, diye çekinebilirsin.
Annene karşı sınır koymaya karar verdiğinde bunları da göz önünde tutman lazım.
Kendinden ödün vermeyi daha az zararlı görüyorsan tabii ki yapmazsın.
Fark ettiysen “yapmazsın” diyorum; “yapamazsın” değil.
İnsanlar, “Ben sınır koyamıyorum” dediklerinde aslında gördüğüm şey çoğu zaman, “Ben sınır koymamayı tercih ediyorum çünkü sınır koyarsam sonu o kadar iyi olmaz.” gibi bir düşünceleri oluyor.
Bunun farkında pek olmuyorlar ama bilinç dışı düzeyde böyle bir kararla hareket ediyorlar.
Görünürde “Ben bunalıyorum, anlaşılmıyorum, sınır koymalıyım ama yapamıyorum.” diyorsun ama aslında durum daha farklı.
Ben sınır koyma sorunları olan kişileri yetersiz değil kararsız görüyorum.
Sınır koyma konusunda güçlü bir karar vermiyorlar, kar-zarar hesabında sınır koymanın zararının fazla olacağını zannediyorlar.
İncelikli ve içine sinen şekilde sınır koyabilmeyi öğrenmek için ilk aşama kendini tanımaktır.
Bunu doğru şekilde yapmak sonraki adımların da zeminini oluşturuyor.
3.Kendine Şefkatli Davran:
Bu arada unutmadan ekleyeyim; kendi istek ve ihtiyaçlarına karşı şefkatli yaklaşmalısın.
Kendini tanıdıkça kendinden nefret ediyorsan kendini tanıma çabandan vazgeçersin.
Annen seni manipüle edip, isteklerini bencilce bulabilir, yargılayabilir ancak o da senin gibi bir yetişkin ve artık senden daha üstün değil.
Hatta birçok yönden sen kendini daha çok geliştirmişsindir diye tahmin ediyorum çünkü hala bu yazıyı buraya kadar okumaya devam ediyorsun 🙂
O yüzden kendi düşüncelerine ve ihtiyaçlarına da saygılı ve şefkatli yaklaşabilirsin.
Sen de sevilmeyi, saygı duyulmayı, mutlu olmayı hak ediyorsun.
Kendinden şüphe edersen, kendi içinde iç savaş olursa dışarıdaki savaşlarda da kendini koruyamazsın.
Daha sonra da barış masasına oturman zor olur, otursan bile şartlar yine seni tatmin etmez, içine sinmez ve patlak verir yine iç savaş çıkar.
Bastırdığın sorunlar kendini gösterir.
Duygu ve ihtiyaçlarını bastırmada profesörlük düzeyindeysen bu sefer de bedenin sinyal verir.
Yani kendini geliştirmek ve bir şeyleri çözmek için kaçış yok.
Daha doğrusu kaçışın olduğu huzurlu bir hayat yok.
Gerçeklikle şefkatle yüzleşip ona göre ilerlemek gerekiyor.
Hocam tüm bunları çok güzel anlatıyorsun da sen kendi hayatında yapıyor musun? dersen yapmaya çalışıyorum diyeyim.
Bu konular insanın hayat boyu kendini geliştirmeye devam etmesi gereken konulardır.
Şimdiden bir yerlerden başlamak gerekiyor. Bu süreçte sana daha yakından destek olmamı istersen “Kendinin Terapisti Ol” kitabımı edinebilir ya da doğrudan Uyan Yöntemi eğitimimi alarak Uyananlar Kulübüne katılabilirsin.
Kendine iyi bak. Kendini tanımaya çalıştıkça bunu nasıl yapabileceğini anlayacaksın.
Uzm. Psk. Cem Gümüş