Hayır! İnsanlara haddini bildirmeye çalışırsan muhtemelen iyice sinir olup hayal kırıklığına uğrayacaksın.
Haddini bildirmen gereken sadece bir kişi var.
O kişiye gününü gösterirsen işte o zaman saygısızlık karşısında çelik bir irade gösterip soğukkanlı kalmaya başlayabilirsin.
Saygısızlıkla çok karşılaşıyorsun.
Ailende, sosyal çevrende, iş hayatında, sokakta veya haberlerde sürekli saygısızlıkla ilgili durumlara maruz kalıyorsun.
Yakın zamanda yapılmış uluslararası bir ankete göre dünyanın en sinirli iki ülkesinden birisi Lübnan, diğeri de Türkiye.
Acı ama ne yazık ki böyle.
Birçok kişi patlamaya hazır bomba gibi dolaşıyor.
Öfke duygusunu artıran birçok etken var ama saygısızlığın bunda çok büyük bir etkisi olduğunu sen de gözlemliyorsundur.
Saygısızlıklarla karşılaşınca öfkeli şekilde tepki vermek, haddini bildirmeye çalışmak isteyebilirsin.
Eğer bunu yapamayan gruptaysan belki de yapabilmeyi diliyorsun çünkü pasif kalıp içe atmak daha kötü hissettiriyor.
“Saygısız kişilere gününü göstermeliyim. Yoksa onursuz, zayıf birisi olarak görünürüm. Saygısız kişilerin kendine çekidüzen vermesini sağlayabilirim. Güzel bir ders verirsem ne bana ne de başka kimseye böyle davranmaz.”
Bu tür hayaller doğru gibi gelse de gerçekleşmesi pek de mümkün değildir.
İnsanların değişmesi kolay değildir.
Farkındalık düzeyi düşük ve kendini geliştirmeye açık olmayan, benmerkezci kişilerinse işi daha zordur.
Daha almaları gereken çok yol vardır.
Yaşının, konumunun, sorumluluklarının gerekliliklerini yerine getirmeyen kişilere etki etmek deveye hendek atlatmak gibidir.
Dolayısıyla karşı tarafa ders vermeye çalışırken onun bu derste başarısız olma ve aynı şekilde davranmaya devam etme olasılığının yüksek olduğunun bilincinde olman gerekir.
Karşı tarafın söylediği ya da yaptığı bir şeye takılıp sonra ona etki etmeye çalıştığında buna bir enerji ve zaman harcayacaksın.
Beklediğin etkiyi yaratamadığında hayal kırıklığına uğrayıp sinir olabilirsin.
Haklı olarak “Ama ağzının payını vermezsem benimle uğraşır, saf olduğumu düşünür, daha çok üstüme gelir, pasif kalmamalıyım.” diyebilirsin.
Bir şeyler yapmak lazım ama ne yapacağına iyi karar vermen gerek.
Onların seviyesine indiğini düşündüğün bir durum içine girmek istemezsin.
O yüzden sana saygısızlık yapan kişilere haddini bildirmeye çalışmaktan önce başka bir şeye odaklanmanı öneriyorum.
Hiç kendine haddini bildirmen gerektiğin düşündün mü?
Siz kendi elinizle teslim etmedikçe kimse kendinize olan saygınızı elinizden alamaz.
-Gandhi
Birisi sana saygısız davrandıysa ve bu saygısızlık sonrasında canını çok sıktıysa muhtemelen kendine yönelik eleştirel bir iç sesi tetiklemiştir.
Örneğin; Ahmet’in kuzeni Özcan’ın herkesin içinde, “Şu göbeğine bak, biraz ağzını tut, patlayacaksın balon gibi” dediğini düşünelim.
Ahmet hemen haddini bildirmek için “Sen kendine bak” deyip başka bir yerden onu vurmaya çalışabilir ama böyle davranması sonrasında Özcan’a sinir olmasını engellemeyecektir.
Ahmet’in rahatsız olduğu şey, aslında belki de içindeki bir sesin tetiklenmesi…
“Evet, ben boğazına dikkat etmeyen, iradesiz, zayıf karakterli, yetersiz birisiyim. Şu kiloları vermeyi bir türlü beceremeyeceğim. Başarısız olduğum bir konu daha.”
Ahmet’in asıl bu eleştirel sese haddini bildirmesi gerekir.
Bu sese haddini bildirmenin en önemli yolu ya kendini olduğu gibi içine sinen şekilde, kilolarıyla kabul etmek ya da gerekenleri yapmak yani kilo vermektir.
İdeal kiloya ulaşmasına rağmen halen bu sesler gelirse o zaman mükemmeliyetçi beklentinin anlamsızlığı konusunda kendi kendisine haddini bildirmesi gerekir.
Ahmet bu iç hesaplaşmasını yapsa dışarıdan gelen saygısız davranışlarda düğmeye basılınca dans eden robot oyuncak gibi hemen tepki göstermezdi.
Ama bu konu, bastırdığı ve görmezden geldiği bir konu olduğu için Özcan da açık kalmış bu yaraya parmak basınca Ahmet’in canı çok yandı.
Aslında bu açık yaraya işaret ettiği için Özcan’a teşekkür etmeli…
Hocam hiçbir şey söylemeyecek miyiz? Ben kendimi tutamam, diyebilirsin.
Tabii ki bir şey söyleyebilirsin ama önce bu dediklerime odaklanmalısın.
Öz saygısızlık yapan kişiye yani kendine haddini bildirmedikçe çok kırılgan hissedeceksin.
Öz saygısızlığa haddini bildiremiyorsan saygısızlığa da içine sinen şekilde haddini bildiremezsin.
Sonraki aşamada durumdan duruma değişen şekilde nasıl cevap verebileceğin konusundaki yolları başka yazılarımda paylaşacağım.
Sana saygı duyuyorum ve aynısını senden de bekliyorum. Yani kendine saygı duymanı…
Uzm. Psk. Cem Gümüş