Panik ataklar yüzünden bayılır mıyım? Bayılma hissi panik atakta olur mu?
Yaşadığın sersemlik, güçsüzlük hislerinden dolayı bunların bayılma işareti olabileceği yönünde bir kaygı içine girmiş olabilirsin.
Acaba bu panik ataklar yüzünden kontrolü kaybeder miyim?
Ya bayılırsam… Başıma ne gelir?
Zarar görür müyüm?
Ya bunu yalnızken yaşarsam ne olur? Kimse bana o an yardım edemez, belki acile götürülmem gerekir, şeklinde çok rahatsız edici düşünceler içine giriyor olabilirsin.
Hatta bu yüzden yalnız kalma korkusu gündeme gelebilir.
“Dışarıya tek başıma çıktığımda panik atak belirtileri gelirse, panik atak yaşarsam ya kimse bana yardım etmezse, ya birileri bana zarar verirse?” şeklindeki düşünceler üst üste geldikçe yaşadığın bu kaygı sorunları seni iyice bunaltıcı bir noktaya getirebilir.
Eğer bu tür sıkıntıların varsa sana iyi bir haberim var; bu yazıyı okuyarak bu sorunlar konusunda rahatlayacağına garanti verebilirim.
Eğer panik atak geçiriyorsan ya da genel anlamda belli kaygı sorunları yaşıyorsan bu dünyada bayılacak son kişilerdensin.
Evet, yanlış okumadın.
Eğer kaygı sorunların varsa sadece kaygı sorunları yüzünden bayılmak neredeyse imkansızdır.
Neden mi?
Bunu daha iyi anlaman için “Bayılma neden olur?” sorusunun cevabını paylaşayım seninle.
Bunu öğrendiğinde bayılmanın kaygı sorunlarıyla bağlantılı olmadığını daha iyi anlayacaksın.
Normal şartlarda bayılma, metabolizma hızının düşmesiyle yani genel anlamda kan basıncının düşmesiyle olur.
Peki kaygıda ne oluyor?
Kan basıncı yükseliyor.
Ortada tam tersi bir durum var.
Bayılmanın, kan basıncının düşmesiyle nasıl bir ilgisi var?
Bu aslında beyninin doğal, korunma mekanizmasıyla alakalı bir durum.
Diyelim ki, kaza geçirdin ve yaralandın. Kan kaybediyorsun.
Eğer o anda kalbin hızlı bir şekilde atarsa daha fazla kan kaybedeceksin çünkü düşünsene; pompa hızlı bir şekilde çalışıyor ve kanı dışarıya doğru pompalıyor.
O tehlike anında beyin bunu fark ettiğinde kan basıncını düşürüyor.
Kalbe; “Sen daha yavaş çalış, kanı dışarıya hızlı şekilde pompalama yoksa problem olacak” şeklinde bir mesaj veriyor.
O mesajla birlikte kalp daha yavaş çalışmaya başlıyor. Eğer hala kan kaybı devam ediyorsa iyice yavaşlatmak için beyin bu kez seni bayılma moduna sokuyor çünkü bayıldığında daha da azalıyor.
Minimum düzeyde, uyku modunda çalışıyorsun ve o zaman daha az enerji harcıyorsun.
İşte bu da beyninin doğal bir koruma mekanizması olduğunu gösteriyor.
Peki, kaygıda ne oluyor? Kaygılı anda beyin kalbe nasıl bir mesaj veriyor?
“Hızlı şekilde pompala, kaslara daha çok kan gitsin böylece tehlikeyle daha iyi başa çıkabileyim” şeklinde bir mesaj veriyor.
Aynı zamanda algıların da daha açık hale geliyor
Beynin sana diyor ki, “Etrafını hızlıca tara, fark et, tehlike neredeyse dikkatini o yöne ver” şeklinde bir mesaj veriyor.
Yani kaygı sorunlarında bilincinin kapanması değil, bilincinin açılması söz konusu.
Dolayısıyla iki durumu karşılaştıralım:
Bayılma da bir korku mekanizması, savaş-kaç mekanizmasıyla birlikte bedendeki o gerginlik de bir korku mekanizması
Bu iki mekanizma aynı anda olamaz. Ya biri olur ya diğeri.
Tehlikenin türüne ve durumuna göre bu değişir.
Dolayısıyla eğer ki kaygı sorunları ve o gerginliği yaşıyorsan bayılman neredeyse imkansızlaşıyor çünkü kaygı sorunların ön plandaysa, o gerginliği yaşıyorsan sistem kendini kapatmaz, tehlikeyle etkili bir şekilde başa çıkabilmek için kendini açar.
Burada sana bonus bir bilgi vereyim; bayılma ile kaygı sorununun nasıl farklı olduğunu belki daha iyi anlayacaksın.
İğne fobisi yaşayan danışanlarımızla çalışıyorken bazen kolay bir taktik, püf nokta olarak özel bir strateji öğretebiliyoruz.
İğne fobisiyle alakalı bir sıkıntı geliyor gibi hissettiklerinde aslında kanı görmekle alakalı sorun yaşarlar. İğne fobisi olan kişilerde kanı gördükleri anda bayılma tepkisi olabiliyor.
Bunun da nedeni, beyin orada o kanı gördüğünde sanki fazla kan kaybediyormuş gibi bir durum içine girebiliyor, böyle bir kaygı yaşıyor ve hemen kapatma moduna giriyor.
İşte iğne fobisi yaşayan kişileri de bu nedenle kan basıncının düşüyor hissini yaşamaya başladıklarını fark ettiklerinde kollarını bacaklarını sıkı bir şekilde sıkmalarını isteriz çünkü o zaman kan basıncı artmaya başlar.
Normal şartlarda senin kaygı sorunlarında zaten kendiliğinde kendini kasma, germe halini burada bilinçli yaptırıyoruz.
O zaman kan basıncı düşmediği için bayılma tepkisi de ortaya çıkmayabiliyor.
Tabi şimdi, bunu sana öğrettim; “O zaman ben bayılma hissi yaşadığımda kendimi kasayım böylece de bayılmam.” şeklinde bir durum içine girme çünkü o zaman da panik bozukluğu sürdüren 3 alışkanlıktan birini yapmış olacaksın.
Oradaki güvenlik davranışı dediğimiz şekilde eğer kasmayı bir güvenlik davranışı olarak yaparsan normalde zaten bayılmayacakken bu panik bozukluk sorununu devam ettiren döngüyü de pekiştirmiş olacaksın.
Özetle, eğer panik atak, kaygı sorunların varsa diğer herkes kadar bayılma gibi bir riskin yok.
Kaygılar yüzünden bayılmayacaksın.
“Bende sersemlik, güçsüzlük tarzı hisler var. Baş dönmesi yaşıyorum. Bunlar bayılma işareti değil midir?” diye düşünüyorsan da; onlar bununla alakalı değil. Kaygı sorununun yan etkileridir.
Panik ataklardaki bedensel hislerin nedenleriyle ilgili yazıyı da okursan daha iyi anlayacaksın.
Uzm. Psk. Cem Gümüş
3 Responses
Hocam gerçekten çok güzel anlatmışsınız. Bende bir panik atak hastası olarak bu olaya farklı bir açıdan baktım ve çok daha iyi anladım
Cook sagolun hocam.Bunlari anliyorum ama gun icinde panik halindeyim ayaga kalkarsam duserim ve ya mende hastalik var beynimdr tumor var gibi kotu dusunceler var.Panik ataki daha oncesinde de siddetli yasadiqim olmusdu ancak sonrasi bu kadar korku kalmamisdi . Simdi ise birsey yapamaz oldum
Rahatlattınız beni teşekkür ediyorum.bayılacağımı düşünüp gün boyu kaygı yaşıyordum.ama gerçekten düşecek gibi oluyorum korkuyordum