EMDR Terapisi nasıl yapılır?
EMDR terapisinin 4 basamağını anlattığım yazıda, genel olarak EMDR terapisinde nasıl bir yol izlediğimizden bahsetmiştim.
O yazıda eksik kalan konu; normal bir EMDR seansının nasıl geçtiği üzerineydi.
Bu yazıda 3. basamak olan EMDR seansının uygulama aşamasını seninle paylaştım.
EMDR yönteminin ilk 2 basamağı ile birlikte genel bir değerlendirme yaptık; sorunların ve hedeflerin neler olduğunu, hangi noktalar üzerinde duracağımızı, nasıl başlayacağımızı konuştuk.
“EMDR yöntemi nedir, nasıl bir yol izlenir?” gibi soruları cevapladık.
İşte bu noktada belirlediğimiz hedefler doğrultusunda çalışmaya başlıyoruz.
Olayları işlemeye başladığımızda da 3 basamakla standart bir EMDR seansını yürüttüğümüzü söyleyebilirim.
Bu basamaklar:
- Hedef Seçimi
- Duyarsızlaştırma ve İşlemleme
- Kapanış
1. Hedef Seçimi
Bu aşamada belirlediğimiz konular listesinden faydalanabiliriz.
Öncelikle o günkü seansımızda hangi olay, travmayı ele alacağımıza karar veriyoruz.
Daha sonrasında da seans süresince bu olay üzerinden devam ediyoruz.
EMDR terapisinde odaklanmak çok önemlidir çünkü odaklandığın zaman belli sonuçlar almaya başlayabiliyoruz.
Böylece bilinç dışının karanlık sularında kaybolmadan belli bir yol katettiğini hissedebilme şansı olmaktadır.
Genelde öncelikle odaklanmayı tercih ederek başladığımız olaylar, yaşadığın sorunla alakalı hatırlayabildiğin en erken -ilk olay- dediğimiz olaydır. Daha sonraki süreçte de en kötü olayı işleyerek devam ediyoruz.
1.basamakla birlikte o gün üzerinde duracağımız konuyu belirledikten sonraki aşama belirlediğimiz olayın duygularını biraz tetikleyip bu duyguları seans odasına getirmektir.
O olayı düşündüğünde;
Aklına neler geliyor?
Gözünün önüne gibi görüntüler geliyor?
5 duyuyla alakalı neler yaşıyorsun?
Hissettiğin duyguların, bedensel hislerin neler? gibi soruların cevaplarını hızlı bir şekilde alıyoruz.
Bir örnek üzerinden anlatayım:
Diyelim ki seni terapiye getiren temel sorunun özgüven sorunu…
Kendini diğer insanların arasında yeterli hissetmiyorsun. Diğerlerinin seni her an eleştirebileceklerini ya da aşağılayabileceklerini düşünüyorsun.
Değerlendirme aşamasında bu sorununla alakalı olan olumsuz deneyimleri içeren bir liste yaptık. Listede hatırladığın en erken olayın ortaokul yıllarında arkadaşlarının seninle dalga geçtiği bir olay olduğunu düşünelim.
Bu olayı hatırladığında özgüven sorunun alttan alta devam ediyor. Bu yüzden de o günkü seansında bu olayı işlemeye karar veriyoruz.
Olayı belirledikten sonra yapmanı istediğimiz şey, olayı bir film şeridi gibi düşünmen ve düşünürken de seni en çok rahatsız eden noktaya, kareye bakmandır.
Daha sonra da o en çok rahatsız eden ana bakarken aşağıdaki noktalarda ne hissettiğini hızlı bir şekilde paylaşmanı istiyoruz. Aşağıdaki örnekteki gibi bir tablo ortaya çıkabilir.
Hedef olay: Ortaokulda dalga geçilme
Olumsuz düşünce: “Eziğim, kendimi savunamam.”
Olumlu-Gerçekçi düşünce: “Kendimi savunabilirim.”, “Olduğum halimle iyiyim.”
Duygu: Utanç, kızgınlık, kaygı, üzüntü
Rahatsızlık Derecesi (0-10): 8
Bedensel his: Karın ağrısı, kol-bacakta kasılma, boğazda yumru hissi, baş ağrısı, nefesini tutma hissi
Bedensel hissi sormamızın belirli bir mantığı vardır. Bedenimiz bilinçdışıyla doğrudan bağlantılıdır ve bir olay yaşadığında sen farkında olmadan o olayla ilgili bedensel hisler de kaydedilip depolanır. Dolayısıyla da bilinçdışına hızlıca ulaşabilme ve müdahale edebilmek için bedensel hislerinin neler olduğunu sormamız faydalı olmaktadır.
Bedensel hislere de dikkat etmenin diğer bir önemli nedeni daha vardır. Olayı işleyip tamamen geride bıraktığımızda artık bedensel hisler gelmemeye başlar. Bünyeyi en son terk eden hisler bedensel hislerdir. Dolayısıyla bedensel hislerdeki değişimleri yöntemin etkinliğini test etmede bir değerlendirme aracı olarak da kullanabiliyoruz.
Olayı hatırladığında herhangi bir bedensel rahatsız edici his yoksa o zaman olayın işlendiğinden emin oluyoruz.
1.basamakta hedefi belirledikten ve duygusal olarak olayın içine girmeyi sağladıktan sonra 4 kanal dediğimiz, bedensel hislerini, düşüncelerini, duygularını ve 5 duyuyla alakalı hislerini tespit ettik. Bunun ardından sonraki basamağa geçebiliriz.
2. Duyarsızlaştırma ve İşlemleme
Bu aşamada, çift taraflı uyarı yöntemini kullanarak olayı işlemeye başlıyoruz.
Diğer konuşma terapilerine göre, EMDR terapisinin en ilginç hatta garip gelen kısmı da burada başlıyor.
Çift taraflı uyarıyı birçok farklı şekillerde uygulayabilmek mümkündür. Örneğin, gözlerin ritmik şekilde sağa-sola hareketiyle ya da EMDR için özel yapılan iki elinde tuttuğun titreşim aleti ya da kulaklığı kullanabiliyoruz.
Son yapılan çalışmalara göre de EMDR yönteminin göz hareketleri ile uygulanması bir nebze daha etkili olduğu ortaya çıktığı için genellikle göz hareketlerini tercih ediyoruz. Eğer göz hareketleri seni çok rahat hissettirmiyorsa diğer çift uyaranları da kullanabiliyoruz.
İşlemlemeye geçmeden önce şu tür kısa bir hatırlatıcı bilgi veriyoruz:
“Şimdi senden istediğim; olayı düşünmen, olayla ilgili duygularını, bedensel hislerini fark etmen ve bu çift taraflı uyarıya odaklanman.
Zihnini serbest bırak, aklına ne geliyorsa bunlara izin ver. Burada doğru ya da yanlış yok o yüzden zihnine ne gelirse gelmesine izin ver. Herhangi bir şeyi düşünmeye zorlama. Yaklaşık yarım dakika kadar bu çift taraflı uyarıyı vereceğim.
Senin yapacağın şey, zihnini serbest bırakarak, aklına gelenleri gözlemlemen… Yaklaşık yarım dakika sonrasında bu çift taraflı uyarıya ara vereceğiz ve kısaca o an ne hissettiğini, ne yaşadığını, neleri fark ettiğini soracağım.
Kısaca ne hissettiğini paylaşıyorsun ve sonra devam ediyoruz. Seansın sonuna kadar bu şekilde birkaç tane set yapıyor olacağız. Ben öncelikle zihninin nereye kadar gittiğini takip edeceğim. Dolayısıyla seni bölmeyeceğim. Öncelikle seni takip eden pozisyonda olacağım.
Ancak diyelim ki, herhangi bir şey gelmezse, sıkıntı hissin aynı şekilde devam ederse o zaman bazı müdahalelerde bulunabilirim.
Sıkıntı hissin artabilir, azabilir, bazen değişmeyebilir. Bu gayet doğal. Burada doğru ya da yanlış yok, herkesin işlemleme şekli farklı olabilir. Önemli olan akışa bırakman.
Hatırlarsan bizim de amaçladığımız; zihnindeki doğal, iyileştirme mekanizmasını aktive etmek…
Bu arada eğer tahammül edemeyeceğin kadar sıkıntı hissi gelirse, çok bunalmış ve devam edemeyecekmiş gibi hissedersen elini kaldırıp “Dur” işareti verebilirsin. O noktada ara veririz.
Bu süreçte senin rahat hissetmen önemli o yüzden burada kontrol sende.”
Durumdan duruma, kişiden kişiye ve daha önce anlattığımız bilgilere göre farklı açıklamalar eklenebilir ama genel anlamıyla bu bilgileri danışanların anladıklarından emin oluyoruz. Sağlıklı sonuçlar alabilmek adına bu konuların hepsine mutlaka değinmiş olmamız gerekiyor.
Bu bilgileri zaten hazırlık aşamasında da birçok kez konuştuğumuz için kafanda sürecin şekillenmesini bekliyoruz.
Açıklama kısmından sonra olayı işlemeye başlıyoruz.
Normalde psikoterapi seansları ortalama 45-50 dakika sürer. EMDR yönteminde de standart 45-50 dakikalık seanslarla çalışabiliyoruz ama tercihen 1,5-2 seanslık süreye tekabül eden şekilde çalışmak daha hızlı ilerlememizi sağlayabiliyor.
Duyarsızlaştırma ve yeniden işlemlemeyle birlikte:
EMDR terapisinde, belirlenen olayı işleyip daha sonra olayı sindirmeye başladığında artık seans başında sahip olduğun olumsuz düşünceye daha farklı açılardan bakmaya başlarsın.
Olumlu düşünce daha gerçekçi hale gelmeye başlar ya da düşüncelerini güncelleyebilirsin.
Olayla ilgili hissettiğin duygularda değişimler olur. Sakinleşmeye başlarsın.
Daha doğrusu ne hissetmen gerekiyorsa onu hissetmeye başlarsın.
Bedensel hislerin rahatlamaya başlar. Rahatsızlık hissi olarak belirlediğimiz puan 0 düzeyine inebiliyor.
Tabi bazı olaylar ne kadar zaman geçmiş olsa bile tam 0 puan olmayabilir. Örneğin, yakınını kaybettiğin bir olayı işlediğimizde 0 puanı hedeflemek gerçekçi olmayacaktır.
Burada amacımız ilk baştaki o yoğun hissin olması gereken doğal seviyelere inmesidir. İşlemlemeyi gerçekleştirdiğimizde bu azalma kendiliğinden gelir. EMDR seansıyla birlikte işlemleme sağladığında zaten sen seansta da bir şeylerin farklılaştığını hissetmeye başlarsın.
Olayı düşündüğünde önceden çok net hatırladığın olayları zihninde canlandırırken artık daha silik, flu olarak görmeye başlarsın.
Hatta bazı danışanlarım yıllardır yaşadıkları yoğun duyguları bu kadar hızlı şekilde ele alıp işlediklerinde “Bu kadar yoğun yaşarken birkaç dakika içinde nasıl bu kadar farklı hissedebilirim?” şeklinde şaşırabiliyorlar.
İşte EMDR terapisini belli bir prosedüre göre, çift taraflı uyarıyla birlikte işlediğimizde bu gibi olumlu etkileri amaçlıyoruz.
3. Kapanış
O gün eğer olayı işleyip sindirmeye yeterli zaman kaldıysa ve sindirme işlemi tamamlandıysa birkaç dakika o günkü çalışmayla ilgili bir genel değerlendirme yapabiliyoruz.
Hangi noktalar önemliydi?
O gün seansta neleri cebine koyduğunu hissediyorsun?
Neleri fark ettin?
gibi konular üzerinde konuşarak değerlendirme yapabiliyoruz.
Eğer ki süremiz yetmediyse ve hala rahatsızlık hissi varsa bir sonraki seans kaldığımız yerden devam etmek üzere o günkü konuyu bir kenarda tutmaya yönelik özel bazı yöntemler uyguluyoruz.
Kapanış prosedürünü zaten hazırlık aşamasında konuşmuş oluyoruz.
Buradaki amaç da; o duygu yoğunluğuyla birlikte birden sürenin bitip seanstan çıktığında o karmaşa halini yaşamamaktır. Biraz daha stabilize olup seanstan öyle çıkmanı amaçlarız.
Özellikle de duygu yükü çok fazlaysa ve bir sonraki seansa kadar aynı duygu yüküyle devam edecek gibiyse kapanış prosedürünü uygulamak çok önemli olmaktadır.
EMDR yönteminde, en standart haliyle bu bölümde anlattığım şekilde seanslarda 3 basamaklı bir yol izlenir.
Sorunun şekline, kişinin ihtiyacına göre daha farklı uygulamalar da eklenmektedir.
Uzm. Psk. Cem Gümüş