Kaygıyla başa çıkmaktan ziyade kaygıyla nasıl yaşayacağını, nasıl tolere edebileceğini öğrenmen gereklidir.
Çünkü kaygı, ileride karşılaşabileceğimiz problemlere karşı uyanık kalabilmemizi ve önlem almamızı sağlar.
Mesela, “Büyük yangınlarla ormanlarımızı kaybedebilir miyiz?” diye kaygılanmak doğaldır ve hepimizde olması gereken bir kaygıdır.
Böylece hem vatandaş olarak doğaya karşı daha özenli oluruz hem de devlet kurumlarındaki yöneticiler bu tür bir felaketin yaşanmaması için önceden müdahale önlemleri alabilirler.
Kaygı kronik bir sorun haline geldiğinde içinde adeta psikolojik bir yangın oluşur.
Bu yazıda kaygı yangınına neden olan iki faktörün ne olduğunu ve bu konuda ne yapabileceğini anlattım.
Kaygı-anksiyete sorununun oluşması için iki şeyin bir arada olması gerekir;
Kaygı Sorunu = Belirsizlik x Güçsüzlük
Ya hastalanırsam, başıma bir felaket gelirse, kayıplar yaşarsam gibi belirsizlikle ilgili düşünceler ve senaryolardır.
Bazıları olabilir bazıları olmayabilir.
Belirsizlik kontrolümüzde olmadığı için belirsizlikle ilgili bir şey yapamayız.
Bunu kabullenmemiz gerekiyor.
Bizim yapabileceğimiz şey güçlenmektir.
Belirsizlik her zaman olacak ancak sen güçlüysen karşılaşabileceğin durumlar bir kaygı sorunu haline gelmeyecektir.
Tabii ki güçlensen bile kaygı hissedebilirsin; bu kaygının yarattığı enerjiyi gücünle kullanıp, karşılaşabileceğin durumlarla başa çıkabileceğine inanmak gerekiyor.
Başa çıkmak, duygu yaşamayacaksın anlamına gelmiyor.
Örneğin, bir yakınının kaybıyla başa çıkmak, güçlü olmak demek; hiç ağlamamak değil, acını tüm duygularınla yaşayabilmektir.
Güçlü olmak, bu acının olabileceğini öngörüp sevdiklerinin varlığında kaliteli bir ilişki kurmaktır.
Eğer özgüven sorunların varsa güçsüz olduğunu düşünüp belirsizlik karşısında kaygı sorunu yaşayabilirsin.
Kronik kaygıda kendine olan güvenin saygında azalmaya başlayabilir.
Kendini zayıf gördüğün için kaygıların giderek artmaya başlamıştır.
O yüzden kendini güçlü hale getirmen ya da gücünü fark etmen önemlidir.
Eğer güçlü olmana rağmen güçsüz gibi hissediyorsan o zaman bakış açını düzeltip, pozitif taraflarını kendine gösterip motive olman gereklidir.
Başa çıkamam dediğin durumlarla aslında başa çıkabileceğin kaynakların vardır ama bunun farkında değilsindir.
Burada yapman gereken kendine adil yaklaşmaktır.
Eğer güçlendirmen gereken noktalar varsa o zaman kişisel gelişimine özen göstermen gerekiyor demektir.
Kızdığımda gözüm kimseyi görmüyor, kırıcı olabiliyorum.
Ya çocuğum ergenlik dönemine gelince onunla büyük anlaşmazlıklar yaşar da kırıcı olursam.
Ya kötü bir anne olarak görürse gibi çekincelerin varsa o zaman şimdiden öfke duygunla barışman ve iletişim becerilerini geliştirmen gerekir.
Tüm bunları nasıl uygulamaya geçirebileceğin konusundaki kaygıları işlediğim diğer yazılarımı okuman faydalı olabilir.
Uzm. Psk. Cem Gümüş