- Kaygılı ve kaçıngan bağlanma stiline sahip olan kişiler neden bir araya gelir? sorusunu merak ediyor olabilirsin.
- Bu iki eğilimdeki ve birbirine zıt özelliklerdeki kişiler nasıl oluyor da çekim hissediyorlar konusunu 3 nokta üzerinden anlayabiliriz:
1.Tutarlılık eğilimi
2. Geçici haz
3. Gelişim fırsatı
- Bu 3 noktayı anladığında ilişkini daha iyi analiz etme fırsatın bulabilirsin.
İlişkilerde tencere kapak uyumu denilen bir şey var.
Bunu daha bilimsel bir düzlemde inceleyecek olursak kaygılı bağlanma ve kaçıngan bağlanmanın birbirlerine çekim duyma eğiliminde olduğunu söyleyebiliriz.
Peki ama neden?
Birbirine zıt ve anlaşabilmeleri zor görünen bu iki bağlanma eğilimine sahip kişiler nasıl olur da bir araya gelir?
Neden daha sonra sorunlu olabilecek bir ilişkiye başlarlar?
Kaygılı ve kaçıngan bağlanmanın ne olduğunu, neden olduğunu, kendinde ve partnerinde bu eğilimler varsa nasıl hareket edebileceğini daha önceki birçok yazımda detaylı olarak anlattım.
Bu yüzden bu yazıda direkt konumuza odaklandım.
Kaygılı ve kaçıngan bağlanma stili olan kişilerin birbirine çekim duymasını 3 nokta üzerinden analiz edebiliriz:
1.Tutarlılık Eğilimi
2.Geçici Haz
3.Gelişim Fırsatı
Bu 3 noktayı anladığında ilişkilerle ilgili anlamsız gelen birçok şey netleşmiş olacaktır.
1. Tutarlılık Eğilimi
Kaygılı ve kaçıngan bağlananlar neden ve nasıl birbirine çekim hisseder? konusuna geçmeden önce bu kişilerin güvenli bağlanan kişilerden neden pek etkilenmediklerinden bahsedeyim.
Belki de bu yakındığın önemli bir konu.
Ben neden düzgün, sorunsuz, güven veren, stabil birisinden etkilenmiyorum?
Bu kişiler neden bana çekici gelmiyor?
Neden genelde bir sorunu, “arızası’’ olan kişileri kendime çekiyorum? diye düşünüyor olabilirsin.
Kaygılı ve kaçıngan bağlanma eğiliminde olan kişilerde az ya da çok terk edilme korkusu, duygusal olarak ihmal edilme, yetersizlik ve değersizlik psikolojisi gibi önemli özellikler vardır.
Sen de eğer bu eğilimlere sahipsen kendine dönüp baktığında bu izleri görebilirsin.
Bu özellikler üzerinde çalışıp, bunları işleyip, kendini geliştirmezsen yaşam kaliten kısıtlanmaya başlar.
Bu özellikler bakış açını, seçimlerini ve davranışlarını etkiler.
En önemlisi de tutarlılık prensibi nedeniyle benzer ilişki dinamiklerini devam ettirme eğilimin olur.
Hem bir şeyler farklı olsun istiyorsundur hem de risk almak istemiyorsundur.
O yüzden bilindik olana doğru çekim hissedersin.
Güven veren, sorunsuz görünen birisi belki de sana alışık gelmiyordur.
Anne-babanla kurduğun ilişkilerden edindiğin bazı alışkanlıklar, kalıplar var ve bunları hep ilişkilerinde yaşadın.
Şimdi seni bambaşka hissettirecek birisi tutarsız gelebilir.
Ayrıca bu tür birisinin senin kusurlarını eninde sonunda görüp sana sevgisinin, saygısının azalmasından ve terk etmesinden de korkabilirsin.
Bu yüzden alışık olduğun ilişki oyununa dahil olmayacak birisine karşı çekim hissetmen zor olabilir.
Eğer tüm bu konuları kendi içinde işleyip çözümleme konusunda pek bir şeyler yapmadıysan benzer psikolojik-ilişkisel oyunlara doğru kendini kaptırırsın.
İşte kaygılı-kaçıngan bağlanan kişilerin çekiminin önemli bir nedeni, tutarlılık eğilimidir.
2. Geçici Haz
İlişkinin bağ kurma aşamalarında, flört döneminde her iki taraf da birbirine karşı tencere kapak deneyimini yaşatacak şekilde yaklaşır.
Kaygılı bağlanma stilindeki kişi ilgi ister.
Tüm dikkatin kendisine verildiğini görmek önemli ve değerli hissettirir.
Hissettiği duygusal açlık doyuruluyor gibi gelir.
Bu yüzden ilişkinin ilk aşamasında pozitif, aktif ve enerjik olur. Kendinden uzun uzun bahseder.
Kaçıngan bağlanma stilindeki kişiye bu aktif enerji iyi gelir.
Daha dinleyici ve uyum sağlayan konumda olmak, sahne ışıklarının karşı tarafta kalması ve bunun da karşı tarafa iyi geldiğini görmesi, arada bir uyum olduğunu düşündürür.
İşte bu uyum iklimi, iki tarafın ilişkide bağ kurmasını ve yakınlaşmasını sağlar.
Bu geçici bir haz dönemidir.
Zamanla ilişki ilerlediğinde güvenle birlikte kendi bağlanma eğilimleri daha fazla ön plana gelir.
Kaçıngan bağlanma stilindeki kişinin daha pasif konumda kalması, kaygılı bağlananı rahatsız eder ve kaygılandırır.
Kaçıngan bağlanan kişinin ilişkiye kendini vermediğinden ve eninde sonunda ayrılacağından korkmaya başlar.
Daha sonra bu konudan yakınma moduna girdiğinde kaçıngan bağlanan kendini iyice geriye çekip sorunun alevlenmesine neden olabilir.
İşte bunun gibi kısır döngülerin oluşmaya başladığı anda “Ben ne yaptım? neden bu adamı-bu kadını seçtim?’’ diye yakınmaya başlarsın.
Halbuki geçici haz dönemi sonrasında aslında iki tarafın da birbirine öğretebilecek şeyleri vardır.
Kaçıngan ve kaygılı bağlanma eğiliminizin olduğu bu ilişkide ikiniz de birbirinize gelişip büyüme fırsatı verebilirsiniz.
3. Gelişim Fırsatı
Birlikte büyüyüp gelişme fırsatı verebilecek kişileri farkında olmadan hayatına çekersin.
Uyan Yöntemi eğitimimde de detaylı şekilde anlattığım içinde yaşayan içsel bilge, seni bu konuda yönlendirir.
Geçmişte sıkıntı yaşadığın kişilere biraz benzeyen ama farklı da davranabilen ve böylece o yaraları birlikte sarmanda destek olabilecek kişiler çekici gelir.
Tabi herkes bu fırsatı iyi şekilde değerlendiremez.
Bu fırsatı değerlendirebilenler bütünleşip büyürler. Bu bağ iki tarafı da olgunlaştırabilir. Örneğin,
Bir taraf diğer tarafa ilişkide bağ kurmanın, yakınlığın ne kadar güzel ve önemli bir şey olduğunu; diğer taraf ise insanın kendine özerk bir alan açmasının, kendine güvenmesinin ne kadar önemli ve güzel olduğunu öğretebilir.
Ama genelde olan; iki tarafın da sıkıştıkları noktada en iyi bildikleri bağlanma eğilimine daha çok tutunmalarıdır.
Halbuki daha farklı hareket etmeyi seçebildikleri oranda büyürler.
Bunu başaramayan kişiler ya mevcut ilişkiyi bitirip başka birisiyle benzer kısır döngüleri yaşamaya devam eder veya yalnızlığı tercih eder ya da mevcut durumu kabullenmeye çalışıp herhangi bir şeyi değiştirmeden mutsuz bir yaşama mahkum olurlar.
İlişkiler bizim en hassas noktalarımızı kaşıyıp tetikler.
Gördüğün gibi eğer gelişime, uyanışa açıksan kötü bir şey olmak zorunda değildir.
Uzm. Psk. Cem Gümüş