Her mutsuzluk depresyon mudur?
Mutsuzluk halini yaşıyorsan depresyonda olduğunu mu düşüneceğiz?
Böyle hissetmek moral bozucu olabilir.
Mutsuzlukla depresyon çoğu zaman birbirine karıştırılan kavramlardır.
Depresyonla mutsuzluk genelde aynı şeylermiş gibi düşünülüyor ama değil
Depresyon daha farklı ve özel bir durumdur.
Bu yazıda seninle, depresyon ve mutsuzluk arasındaki farkları, depresyonu ve mutsuzluğu nasıl ayırt edebileceğimizi, özellikle çukur metaforu üzerinden paylaşacağım.
Depresyonla mutsuzluk arasındaki farkı anlamak için önce mutsuzluğu anlayalım.
Mutsuzluk bir duygudur.
Öfke, hayal kırıklığı, üzüntü, korku gibi.
Duygular nedir, ne işe yarar?
Duygular sana karşılanmayan ihtiyaçlarını gösteren işaretlerdir.
Bu nokta çok önemli
Mesela kaygı duygusunu düşünelim, normalde kaygı duygusunu zayıflık, eksiklikmiş gibi düşünürüz ama kaygı duygusu kötü değildir.
Kaygı sence neden var? Ne işe yarar? Neye işaret?
Kaygı, sana ortada bir tehlike olduğunu gösteren işarettir.
“Ortada bir sorun var, ileride bir sıkıntıyla karşılaşacaksın o yüzden bunu öngör, şimdi bununla ilgili önlemler al.” diyen sestir.
Aynı şekilde öfke duygusu…
Eğer öfke hissediyorsan; “Ortada bir sorun var, senin değerlerine ters gelen, aykırı olan bir durumla karşılaşıyorsun; bu durumda bir adım at, aktif ol, pasif kalma.” diyen bir işarettir.
Bir enerjidir aslında.
Öfke de, kaygı da, diğer tüm duygular da sana ihtiyaçlarını fark ettirmek ve bunları karşılamak için enerji veren işaretlerdir.
Öyleyse mutsuzluğa da bir duygu dedik. Mutsuzluk neye işaret? Ne işe yarıyor?
Mutsuzluk, yolunda gitmeyen bir şeyler var demektir.
Yani düşünce tarzın, kendini içine soktuğun durumlar, yaşamdaki kaynakların, senin ihtiyaçlarını yeterince karşılamıyor, seni yeterince beslemiyor demektir.
Dolayısıyla mutsuzluk; bir şeyleri daha farklı yapman, daha farklı durumlar içine girmen ya da kendi iç dünyandaki bir şeyleri değiştirmen anlamına geliyor.
Bu noktada depresyonu denkleme katacak olursak; mutsuzluk işaretini sürekli almana rağmen, kronik hale gelmesine rağmen sen bu işareti ciddiye almıyorsan, önemsemiyorsan, bastırıyorsan o zaman hayatında da bir şeyleri değiştirmiyorsun demektir ve bu sorunları da tekrar tekrar yaşıyorsun demektir.
İşte bu önemsenmeyen, ciddiye alınmayan mutsuzluklar da zamanla depresyona neden olur.
Depresyonun belirtileri, işaretleri neler?
Burada fazla detaya girmeyeceğim çünkü depresyonun belirtileriyle ilgili özel, ayrı bir yazı yazmıştım. Eğer okumadıysan okumanı öneririm.
Kısaca depresyonun; depresif üçlü üzerinde yani kendin, diğerleri ve gelecek dediğimiz üç tane yapı içinde daha karamsar olmak, daha çökkün duygular içinde olmak, sanki üzerine bir ölü toprağı serpilmiş gibi cansız, isteksiz hissetmek, belirli negatif, karamsar düşünceler içinde olmak şeklinde bazı belli, özel kriterleri var.
Bu noktada mutsuzluk ve depresyon arasındaki ilişkiyi çukur metaforu üzerinden anlatırsam daha da iyi anlayacaksın
Şöyle bir şey canlandır:
Yolda yürüyorsun ve yolda yürürken birden etraf kararıyor ve canın acıyor. Sonra fark ediyorsun ki bir çukurun içine düşmüşsün. Çukura düşmek moralini bozuyor çünkü canını acıttı, seni engelledi, kötü hissettirdi.
Sonra çukurdan çıkıyorsun ve o mutsuzluk halini geride bırakıyorsun. Bu durumdan da bir şey öğreniyorsun. Bir çukur var, çukura düşersem de sonu hiç iyi olmuyor.
Bu sefer tekrar aynı sokaktan geçerken belki çukura düşmemem gerekir, diye daha temkinli oluyorsun ama tam düşünecekken de kendini çukurun içinde buluyorsun.
Tabi bu durum yine moralini bozuyor.
Kötü hissediyorsun, mutsuz hissediyorsun, hatanı sorguluyorsun, belki dikkatsiz olduğunu fark ediyorsun.
Bir noktadan sonra artık aynı sokaktan geçmeye başladıkça o çukura düşmenin getirdiği mutsuzluk işaretleri bu deneyimden bir şeyler çıkarıp öğrenme fırsatı sağlıyor.
Normal şartlarda bu gibi bir mutsuzluk durumuyla, böyle bir sorunla karşılaştığında, bu durumun içine girmene neden olanları fark edip, bunun için önlem alman ve bu sorunu çözmen gerekir.
Mesela belki de çukurun nerede olduğunu kendini hatırlatmıyorsun.
Belki de yolda çok hızlı yürüyorsun, yeterince dikkat etmiyorsun.
Belki “Çukura düşsem ne olacak. çok da önemli değil.” diye bu sorunu küçümsüyorsun.
Belki kendine yeterince hatırlatmıyorsun, bu konuyu gündemde, ön planda tutmuyorsun.
Belki de yürüme becerinde bir problem var, becerilerini geliştirmen gerekiyor.
Çukura düşmekten kaygılanıyorsun ve sokağa girdiğin anda kaygı hissin artıyor ve belki de bu yüzden çukura düşüyorsun.
Normal şartlarda depresyona girmemiş kişi, bu işaretler üzerinde az ya da çok kafa yorup, sorunları tam anlamıyla çözmese bile, kafasında bir fikir olur ve durumu daha iyi anlamlandırır.
En azından o mutsuzluğu kabul etse bile bunu o kadar dert haline getirmez ve yaşamını kısıtlamaz.
Bu çukurlu yol metaforunun depresyon versiyonu nasıl olur peki?
Eğer depresyondayken bu çukura düştüysen, çukurdan çıkma konusunda karamsar düşüncelerin olur.
“Ben bu çukurdan çıkamayacağım, beceremem, yapamam.”
“Çukurdan çıksam ne olacak ki, dışarıdaki dünya da çok anlamlı değil. Mutlu hissetmiyorum.” şeklinde belli karamsar düşüncelerin var muhtemelen.
Diyelim ki, birisi seni çukurdan çekip çıkardı. Yakınların, sevdiklerin sana destek oldu ama eğer depresyondaysan bir noktadan sonra yolda yürüme isteğini kaybetmeye başlarsın.
“Nasıl olsa çukura düşeceğim, yürümemin ne anlamı var?” şeklinde o hareket etme, yürüme, hayatın içinde olma isteğini kaybetmeye başlarsın.
Kendini geriye çekersin çünkü o çukura tekrar düşmenin getirdiği o acıyla yüzleşmek istemezsin.
Kendini çaresiz hissediyorsundur.
Kendine olan güvenini de kaybetmeye başlarsın çünkü artık yürümemeye başladıkça, kendi kabuğuna çekildikçe beslenmemeye başlarsın. Yürümenin getirdiği haz, hayatın içinde olmanın getirdiği keyfi kaybetmeye başlarsın. Hayatın daha kuru kalmaya başlar.
Dolayısıyla da ihtiyaçlarını karşılayamamaya başlarsın ve mutsuzluk halinin işaretleri sürekli gelmeye başladığı için bir noktadan sonra o depresif ruh halini ve kısır döngüyü yaşamaya devam edersin.
Özetle, mutsuzlukta çukura düştüğünde çukurdan çıkma motivasyonunu kaybetmezsin, yolda tekrar yürümeye çalışırsın ve bir şekilde ders çıkarmaya çabalarsın.
Depresyonda ise artık çukurdan çıkma enerjini, motivasyonunu kaybetmeye başlarsın ve tekrar çukura düşmeyi anlamsız gördüğün için ya da çukurdan çıkmaktan kendini alıkoyamayacağını, bunun getireceği rahatsızlıkla başa çıkamayacağını düşündüğün için yürüyemez hale gelirsin ve pasif bir yaşam içine girmeye başlarsın.
Bu konuyla alakalı düşüncelerini aşağıdaki yorumlar kısmında paylaşırsan sevinirim.
Uzm. Psk. Cem gümüş