ÖZET
- Fedakar kelimesini iki parçaya ayırdığımızda ilginç bir durum ortaya çıkıyor.
- FEDA ve KAR.
- Kar olmayan bir fedakarlığın olmadığını söyleyebilirim.
- Dolayısıyla fedakarlık yaptığında karşı taraftan belli beklentilerinin olabileceğini kabul etmen ve kendine karşı dürüst olman lazım. Yoksa işler karışabiliyor.
- Özünün farkında olarak verici olmanı yani özverili olmanı öneriyorum.
Feda-karlık yerine öz-veri modeli ile yaklaşman hem kendi özünü korumana hem de ilişkide verici olmaya özen göstermeni sağlar.
ÖZ-VERİ MODELİNİ UYGULAYABİLMEK İÇİN GEREKLİ OLAN 2 ADIM:
- Kendine dürüst olmak
- İhtiyaçlarının sorumluluğunu almak
Fedakarlık konusu yakın ilişkilerle ilgili problemlerde en sık karşılaştığımız konulardan birisidir.
Eğer bu konudan muztaripsen yalnız olmadığını söyleyebilirim.
Bu yazıda, fedakarlık konusunu analiz edip çözüm yolu bulmak için 2 aşamalı, öz-veri modeli olarak adlandırdığım yaklaşımı anlattım.
Fedakarlığın kelime anlamı nedir?
Başkalarının memnuniyeti için kendi ihtiyaçlarından ödün vermek olarak tanımlayabiliriz.
Feda-kar kelimesini iki parçaya ayırdığımızda ilginç bir şey ortaya çıkıyor.
“Feda” ve elde edilecek bir “kar” dan oluşuyor; kar olmayan bir fedakarlık olmadığını görüyoruz.
“Feda”nın “kar”ları nedir?
Fedakar davranarak ilişkide karşı tarafı memnun etmek 2 tarafa da iyi gelir.
İlişkide güven verir, bencil olmadığını gösterir, zorlandığı dönemlerde destek sağlar.
Karşı tarafın ilişkiye değer vermesini sağlar, onun da ödün verebilmesini sağlar.
“Feda”nın zararları nedir?
Kendin olamamak, azla yetinmek, özgüvenin düşmesi, mutsuzluk, karşı tarafın daha az sorumluluk almasını farkında olmadan öğretmek diyebiliriz.
İlişki kalitesi negatif etkilenir.
Tek taraflı yatırım projesi ya da gizli bir anlaşma (ben feda edersem o da sonra…) gibi düşünebiliriz. Buna bağlı olarak;
Karşı tarafta biriken negatifliğin farkında olmayabilir
Sen zaten yapıyordun her şeye yetiyordun, diyebilir
Anlamasını beklemek hatasıyla anlaşılmadığını görmek ilişkiyi yıpratır.
Özetle, fedakarlık çok da karlı bir şey olmayabilir.
Bir şeyin kar ve zararı aynı anda fazlaysa o şeyin güncellenip daha iyi bir versiyona dönüştürülmesi gerekir.
Feda ve kar kelimeleri bir araya gelince tehlikeli bir karışım oluşabiliyor.
Bu güncelleme sürecinde feda ve kar ilişkisini daha sağlıklı bir hale getirmek gerekiyor.
Fedakarlığın diğer eş anlamı olan öz veri kelimesi daha uygun olabilir diye düşünüyorum.
Fedakarlık modeli yerine öz veri modeli olarak adlandırdığım kendi özünle temasını kaybetmeden verici olabilmek bakış açısıyla bakmanı öneriyorum.
Bunun da en önemli 2 adımından ilkinin kendine dürüst olmak gerekliliği olduğunu düşünüyorum.
1. Kendine Karşı Dürüst Ol
Özünde ne olduğu, hangi ihtiyaçlara ve arzulara sahip olduğun konusunda uyanık olman gerekiyor.
Her davranışın arkasında bir ihtiyaç vardır.
Örneğin, şu an bu yazıyı okumanın nedeni, özgüven, huzur, kişisel gelişim, ilişkilerini daha iyi hale getirmek, onaylanmak gibi karşılamak istediğin ihtiyaçlarının olmasıdır.
Dolayısıyla fedakarlık yaptığında kara dayanan beklentilerin olduğunu kabul etmen, bu konuda kendine dürüst olman gerekir.
Öyle olmasaydı beklenti karşılanmayınca hayal kırıklığı öfke üzüntü olmamalıydı.
Örneğin, “Annemden, babamdan, sevgilimden, eşimden ya da çocuğumdan beklentilerim yaptığım fedakarlıklara rağmen karşılanmıyor, bu haksızlık.” diyorsan karşılanmasını beklediğin-kar etmek istediğin ama günün sonunda zarar ettiğini gördüğün bir durum var demektir.
Koşulsuz sevginin olabileceğini düşündüren sadece tek bir istisna var; biyolojik olarak hormonların etkisi ile emziren anne.
Gece uyku bölünmesi, bakımı, ilginin büyük oranda ona aktarılması nasıl tolere edilebilir ki…
Özetle, fedakarlık yerine öz veri modeline geçiş yapmada kendine dürüst olmak atılacak ilk adımdır.
2. Kendi İhtiyaçlarının Sorumluluğunu Sahiplen
Önerdiğim ikinci adım, kendi ihtiyaçlarının sorumluluğunu sahiplenmektir.
Özünün farkında olup ilişkide vericiliğe açık olmaktır.
Hem kişisel hem ilişkisel ihtiyaçları harmanlayabilmektir.
Özünü görmezden gelmeden, kendini feda etmeden ilişkide karşılıklı karlı çıkmayı amaçlamak gerekir.
İlla eşit vericilik olmak zorunda değil; o bu kadar yaptı, o zaman bende şu kadar verici olayım diye muhasebeye girmen gerekmiyor.
Bunu yapabilmek için olgun ve özerk olabilmeli, hayatta memnuniyetin olmalıdır.
Denge modeli yazısında da anlattığım gibi iç dünyanla ilişkin sağlıklı olmalıdır.
Aynı zamanda ilişkide beslenmediğinde, özünde karşılanmayan ihtiyaçlar varsa ve içindeki içsel bilge duygularla sana sinyaller göndermeye başladıysa o zaman karşı tarafa açık ol.
Beklentilerini pozitif taleplerle dile getir ve motive et.
Örneğin, anne olarak ev işlerinden yorulduğunu özünde hissediyorsun ve aynı zamanda çocuğuna sorumluluk bilinci de kazandırmak istiyorsun.
Çocuğunun kendisinin akıl edip, sorumluluk alıp sana yardım etmesini beklemek yerine küçük adımlarla aktif talepte bulun ve yaptığında da onu takdir et, memnuniyetini dile getir. Sana verici davrandığında onu iyi hissettir.
Öz verili davranmanın güzel bir şey olduğu deneyimini duygusunu yaşasın. Kendimi feda ediyorum gibi bir hisse kapılmasın.
Uzm. Psk. Cem Gümüş