Her şey birbirine girdi, her yer pislik içinde kaldı.
Ne yapacağını bilmiyorsun. Nereden tutsam, nasıl yapsam? diyorsun. Her şey o kadar karışık ki…
Belki böyle bir şeyin olabileceğine yönelik şüphelerin vardı ama başıma gelmez diyordun. Oldu işte.
Eğer başına böyle bir afet geldiyse, aldatıldıysan yapman gereken tek bir şey var:
Kendini sahiplenmek – Kendine ihanet etmemek.
Bunu yaptığında ne olması gerekecekse o olacaktır. Tabii ki kendini sahiplenmek öyle kolay bir şey değil.
Aldatılma travması nasıl aşılır, bu durumla nasıl başa çıkılır? sorusunu cevaplamak için 3 aşamalı bir yol önerdim.
1. Duygularını Fark Et ve Yaşamaya İzin Ver
Yaşadığın şey bir travma ve bu afet ortalığı birbirine kattı.
Bu manzaraya baktığında birçok duyguyu bir arada yaşayacaksın.
Öfke, üzüntü, hayal kırıklığı kaygı, utanç… Belki de suçluluk gibi rahatsız edici duyguları da fark edeceksin.
Bu duyguları ne kadar çok bastırmaya, özellikle de öfke dışındaki duyguları görmezden gelmeye çalışırsan o kadar sıkışmış hissedersin.
Evet, ortalık mahvoldu. Bunu kabullen ve ne duygu geliyorsa yaşa.
Ağla, bağır çağır, kendini ifade et.
Partnerin çok konuşma taraftarı değilse ve konuşmanın daha da kötüleştireceğini söylüyorsa bunun senin için önemli olduğunu söyle.
Travmaları işlemenin ve geride bırakmanın ilk adımı gelen bu duyguları kabullenmektir.
Olayı kabullen demiyorum, yarattığı duyguları kabullen. Bu duyguları bastırma.
Kendini içinden gelmeyen bir şeye zorlama. Üzerinde affetmeliyim gibi bir baskı kurma.
Bu olay duyulduğunda belki yakınlarından bazıları, “Ben konuştum çok pişmanmış, affet, yuvanı dağıtma.” gibi söylemlerde bulunabilir.
İlişkiye devam edip etmeme kararını bu süreçte sen vereceksin. Bu konuda karar verme hakkının sende olduğunun bilincinde ol.
Belirli kararlar alma konusunda da acele etme.
Duygularını fark edip yaşamaya izin verdikten sonra duygusal olarak biraz daha toparlanmaya başladığını hissedebilirsin.
Evi basan suyun yarattığı pislikleri temizlemeye, ortalığı toparlamaya başlarsın.
2. Durumunu Analiz Et
2. aşamada Tam olarak ne oldu, neden oldu, ne istiyorum? gibi soruları cevaplandırman ve yaşadıklarını analiz etmen gerekiyor.
Neden evimi su bastı?
Bu konuda neleri görmedim, neleri yapmadım?
Alabileceğim önlemler var mıydı?
Bu olaydan neyi öğrenmeliyim, ne gibi bir gelişim fırsatı var? bunları anlamalısın.
Bu arada şunu vurgulamalıyım ki ne olursa olsun aldatılmanın haklı bir gerekçesi yoktur.
Partnerin sana, “Senin yüzünden oldu.” gibi bir gerekçeyle gelemez çünkü eğer ilişkide bir sorun varsa buna çözüm yolu olarak senden habersiz şekilde 3. bir kişiyi seçen kişi kendisidir.
Dolayısıyla da bu olayın asıl sorumlusu kendisidir.
Sadece bu gerçeğe odaklanmak yüzeysel düzeyde bir analizdir.
İlişki devam etse ya da bitse bile bu olayda anlaşılmasının önemli olduğu noktalar olabilir.
O yüzden daha derine inmek gerekiyor.
Bu fırtına nasıl çıktı?
Evim nasıl oldu da bu hale geldi?
Neden bu kadar zarar gördüm? bunları anlama ihtiyacın ön plana gelecektir.
Bu analizi yapabilmek için partnerinden duymak istediğin çok şey olacaktır.
Onunla konuşman önemli ancak gereksiz detaylara girip kendini daha fazla travmatize etmen de anlamsızdır.
Örneğin, Onunla bir aradayken birbirinize neler söylüyordunuz? gibi bir sorunun pratik bir faydası olmayacaktır.
Nasıl başladı?
Öncesinde kendisi nasıl bir durumdaydı?
Hayatında ve ilişkide eksik gördüğü şey neydi? gibi soruların cevaplarını almak önemlidir.
Bu soruları açıklıkla cevaplayabilmesi ve daha önemlisi bu soruların cevaplarına yönelik bir farkındalığın olması gerekiyor.
Genelde aldatan kişilerin bu tür soruları cevaplama konusunda farkındalık seviyelerinin yeterince iyi olmadığını da görebiliyoruz.
Ayrıca yaptığı hatanın verdiği suçluluk, utanç ve çaresizlik nedeniyle bir başa çıkma yolu olarak derinlikli konuşmaktan kaçınma da görülebiliyor.
O yüzden bu önerimi uygulamanın çok kolay olmadığının farkındayım ama kesinlikle yapman gerekiyor.
Bunu yapmadıkça 3. aşamadaki tamir süreci de uzayabiliyor.
3. Yaraların Sarılması Süreci
3. aşamada yaralarını sarma sürecine girersin.
Artık su baskınının yarattığı tahribatın izlerini silmeye başlarsın ve en önemlisi bunun bir daha olmamasını sağlayacak önlemler alırsın.
Belki de evini dere yatağına kurduğunu anladın.
Büyük bir yağmur yağdığında sel olup evi su basması kaçınılmaz ve önlemez gibi görünüyor.
O zaman başka bir yere taşınmaya karar verebilirsin.
Partnerinle birlikte ya da yalnız olarak yaşamını sahiplenmen ve bu konuda sorumluluk alman gerekiyor.
Eğer bu süreçte özgüvenin zedelendiyse kendi içinde bu sorunu çözmelisin.
Daha önce de söylediğim gibi partnerinin sende beğenmediği özelliklerin olması, seni yetersiz görmesi bir başkasıyla bu eksiklikleri telafi etme hakkı vermez.
O yüzden de konuya özgüven ekseninde bakmamalısın.
Yine de kendini yetersiz hissetme konusunda çok acı çekiyorsan muhtemelen özgüven eksikliği senin zaten eşinden de önce yaşadığın bir sorundur.
O zaman bu tetiklenme konusunda bir şeyler yapman, bunu kendi içinde çözmen gerektiğini anlaman gereklidir.
Onu pişman etme, hırsından çatlamasını arzu etme tuzağına düşmemeni öneririm çünkü bunun temelinde kendi değerini ve saygını ispatlama çabası yatar.
Bu modda oldukça huzursuzluğun devam eder ve hayal kırıklığına uğrarsın.
Eğer böyle davranmaktan kendini alamıyorsan 2. aşamada kendinle ilgili analiz etmen gereken şeylere odaklanmalısın.
Buraya kadar anlattığım 3 aşamanın içini doldurma konusunda söyleyebileceğim çok şey var.
Aklında birçok soru işareti olabilir. Konu konuyu, sorun başka sorunu açar. Her durum kendi içinde değerlendirilir.
Aldatılma önemli bir travmadır ve çok farklı sorunları ortaya çıkarabilir.
O yüzden de herkese uyan çözümler yok.
Ayrılma ya da tamir etmek gibi kararlar duruma göre değişir.
Açıkçası aldatılma travması yaşadıysan, olayın boyutu ne olursa olsun bir terapistten birkaç seanslık bir destek almanı tavsiye ederim.
Eğer tamir etme niyetiniz varsa vakit kaybetmeden çift terapisi alın.
Özgüven, değersizlik gibi tetiklenen bireysel yaralarla ilgili bireysel terapi de sonrasında alınabilir.
İhanete uğrayan kişilerin daha önce kendi kendilerine ihanet edip etmediklerini düşünmesini öneriyorum.
Kendine ihanet edenler, partnerlerinin aldatmasından daha çok yara alabiliyorlar.
Aldatılma konusuyla ilgili ele alabileceğim birçok farklı boyut var.
Kendine iyi bak. Kendine iyi bakmayarak sen de kendine ihanet etme.
Uzm. Psk. Cem Gümüş
7 Responses
Bu yazanların hiçbiri bu acıyı, yitirme duygusunu, ait olduğunu hissettiğin yeren aslında gerçekten kendin olduğun kişiden uzak kalmak zorunda olduğun gerçeğinin yükünü geçirmiyor veya hafifletmiyor. Ben hala eksik hissediyorum ve bu çok acı verici çünkü yanlış olduğunu tüm benliğimde bilsem de hala onu istiyorum ve o bana aitmiş gibi hissediyorum. Onu ne kadar unutmak istesem de aslında bir o kadar benim kalsın istiyorum.
Ölümüyüm. Yaşıyormuyym bilmiyorum…sadece insan oğlu sayısının biri eksilmedi…25 senelik eşim beni öldürdü……
13 senelik evlilik, ben eşimi bana çok aşık saniyordum hediyeler hiçbir özel günü unutmaz vssss.koca bir çöpmüs, hamileyken aldatildigimi öğrendim bebek doğdu.daha 3 aylıkken beni hiç sevmediğini bebeği isteyerek yapmadığını bir sürü şeyler söyledi kaynanam ben ve sevgilisi hepimiz duyduk gururumu çok incitti yalanlarıyla. bizi terketti hemde evli 6 aylık hamile 18 yaşında bir kadın için. Ailem ilk zamanlarda yanimdaymis destekmis göründü fakat sahip çıkmadılar ortada bıraktılar sanki aldatan benmişim gibi. Neyse aylar geçti pişman olarak geri geldi. Mecburiyetten affetmek zorunda kaldım. Kira bebek küçük sahip çıkan yok vss. aynı evdeyiz ve nefret ediyorum tiksiniyorum iğreniyorum zerre güvenim yok herşeyde laf sokuyorum elimde değil gülmeyi unuttum unutturdu???? bebeğimin büyümesini bekliyorum okul zamanına , evde tek kalabilecek duruma gelsin çalisabilir durumda olayim kurtulucam bu evlilikten.
23 yıllık evliyim beni sayısız kez günübirlik ilişkilerle aldattı şimdide uzunsuredir benim de tanıdığım bir kadınla aşk yaşadığını öğrendim 2 kızım var ergenlikdeler onlara babasız bakamayacağımı düşünüyorum çok mutsuzum hergün ağlıyorum ne yapacağımı bilmiyorum ben çok şanssız bir kadınım Allah kimseye bu duyguları yaşatmasın.
25 yaşındayım o benim çocukluk aşkımde bazen ufak tefek bazen orta çaplı bazende büyük çıtırdamalar olsada 8 sene sadece birbirimizin olduk onu çok sevdim inanıyorum ki oda beni çok sevdi bir yandan bakınca ömrümüzün üçte birini birbirimize vermiş durumdaydık eğitim hayatında istediği yerlere gelemedi başarısız değildi ama şartlar el vermemişti işte oda psikolojik danısmanlık mezunu idi kendi ayaklarımın üzerinde durmak istiyorum dedi polislige başvurdu kazandı 6 aylık eğitimindede yanındaydım büyük bir sehirde bir karakola atandı atanmasının 10. Gününde beni aldattı ayın dördünde aldatmış beni altısında ufak tefer birseyler söyledi burdan bir is arkadasimin evinde kaldim sabah erken gidecektim ise vb tartıştık sordum ona ne oldu yakışıklı mı geldi dedim cevap vermedi iyi niyetinden mi etkilendin dedim cevap vermedi ayni yerde ayni iste biri oldugu icin mi kafan karisti dedim bilmiyorum demekle yetindi iki gün konuşmadık sekizinde tekrardan konusmaya calistim beni engellemisti bazı cevaplar arıyordum beni aldattigini itiraf etti içim öylesine yanıyor ki1 oniki gün gecti aldatıldığımı ögrenmemin üstünden o günden beri doğru düzgün nefes dahi alamıyorum çaresizlik kuyusunun en derin yerlerindeyim dayanacak tutunacak zerre gücüm kalmadı bir yandanda düsünmeden edemiyorum ben burda bu hallerdeyken o onunla mutlu diye çıkar yolum kalmadı ne yapacağım gerçekten bilmiyorum.
Benim eşimde 13 yıl sonra beni aldattı şüpheli halleri vardı ama kondura miyordordum bir gün banyo yaparken telefon şifre sini çözdüm bakdim servis diye kayıt etmiş dünyam yıkıldı 10 yaşında bir oğlum var ayrılmıyor um düşündükce deliriyorum
39 yıllık evliyim eşimle aramızda 15 yaş var ben ondan daha gencim 3 çocuk annesi 6 torun sahibiyim. Evliligimin ilk yıllarında çok aldatıldım 3 çocuk boynumu büktü sabrettim.Birlikte hac ve umre yaptık evlatları okutup büyütük evlendirdi.İkimizde tam oh diyeceğiz mutlu bir yaşlılık yaşayacağız eşim mahvetti herşeyi .Meğer 8 yıldır aynı sofrada oturup yemek yedigimiz birlikte ahbaplık yaptığımız ailece görüştüğümüz evli 4 çocuklu kadınla ilişki yaşıyormuş.Mahveti 40 yılımızı okonomik imkânlarim yerinde olmasına rağmen halâ boşanmadım düşünüyormuyum evet .Terapi aldım doktorum bekle acele etme kararını öyle ver dedi bekliyorum.O pişman o perişan rezil oldu evlatlara çok kötü örnek oldu.Ne olur beni bırakma diyor ama nafile bir türlü atamıyorum kafamdan.Hayırlısı.Ama mahvetti yaşlılık hayatımızı.