ÖZET
- Ağır psikolojik travmaların etkilerini geride bırakmak oldukça zorlayıcı olabiliyor.
- Hal böyle olunca bu durumun pek de çözülebilir olmadığı düşünülebilir.
- Açıkçası iyi bir terapi desteği ile açık kalmış yaraların kapatılabileceğini söyleyebilirim.
- Eğer duygusal temas ve duygusal tolerans gelişirse, şimdiki anda kalma baskısı rahatlatılırsa ve travma sonrası büyüme deneyimi içselleştirilirse bu tür ağır psikolojik travmaların negatif etkilerinden arınmanın mümkün olduğunu söyleyebilirim.
- Burada anlattığım noktaları daha da detaylandırdığım özel videoyu izleyebilirsin.
Çok zorlu ve sarsıcı bir ya da birkaç olay yaşadıysan bu olaylar yaşamını büyük oranda etkileyebilir.
Yaşadığın karmaşık yoğun duygular, olay aklına geldiği anda üzerinde düşündükçe giderek artıyor gibiyse umutsuz hissetmeye başlamış olabilirsin.
“Bu kötü olayı yaşadım, artık hayatım eskisi gibi olmayacak, hep acı çekeceğim, geçmişi değiştiremeyeceğim için yapacak bir şeyim yok.” diye düşünebilirsin.
Yaşadığın olaya ve etkilerine bağlı olarak yaşamın eskisine göre farklı bir yöne dönmüş olabilir ancak bu olayların psikolojik etkilerini geride bırakma konusunda söyleyebilecek ve yapılabilecek şeyler var.
Deneyimli bir travma terapisti olarak bu tür olayların belirli bir dereceye kadar psikolojik etkilerinin geride bırakılabileceğini söyleyebilirim.
Bu yazıda ağır psikolojik travmaları geride bırakma konusunun ne kadar mümkün olduğuna ve bunun için neler gerektiğine odaklanacağım.
Nedir bu tür olaylar?
- Yakınını erken yaşta veya kötü şekilde kaybetmek. Mesela çocuğunu hastalık gibi nedenlerden erken yaşta intihar ya da saldırı sonucu kaybetmek…
2. Cinsel saldırıya, tecavüze uğramak.
3. Savaş ortamı ya da terör gibi nedenlerle tehdit altında yaşamak, saldırıya uğramak, olaylarına maruz kalmak ve o süreçte yaşananlar…
4. Doğal afet mağduru olup büyük kayıplar vermek
5. Büyük kaza geçirmek
Bu tür olayların birçoğuyla çalıştım ve şunu söyleyebilirim ki bu olayların etkileri belirli bir ölçüye kadar kesinlikle geride bırakılabiliyor.
Yeter ki bazı önemli noktalara dikkat edilsin.
Duyguları yaşamaya izin vermeyince meseleler bitmiyor.
Zamana bırakma önemli ama doğru şekilde bırakmak gerekir.
Yara enfeksiyon kaptıysa zamana bırakmak o enfeksiyonun o bölgede büyümesine ve daha yıkıcı sonuçlara neden olur.
Duyguların bir enerjisi ve bedensel bir karşılığı var.
Bu enerji boşalımı yapılmadığında bedende kaydediliyor ve ne zaman tetiklense ortaya çıkmaya çalışıyor.
Haliyle duygularla sağlıklı bir temas olmayınca tıkanıklık yaşanıp tekrar bastırılıyor.
Bu bastırma ve kaçınmalar, travmanın etkilerini geride bırakmayı en çok engelleyen etkenlerin başında geliyor.
“Şimdiki ana odaklanmak lazım, geçmişi geride bırakmalısın.” görüşü de bu olayları geride bırakma konusunda karamsarlığı besleyebiliyor.
Ana odaklanmak konusunda çok şey yazılıp anlatılıyor.
Geçmişe takılmamak ve geleceği kurmamak, şimdiki zamana odaklanmak…
Bu kesinlikle önemli ancak beynin çalışma prensibine göre geçmiş yaşantılar otomatik olarak referans alınır.
Dolayısıyla doğamızda geçmişten ders alma ve geleceği buna göre öngörme eğilimi var.
“Bu eğilimi kenara koyma konusunda kendine baskı uygulayıp anda kalmalıyım, o kötü olaylar geride kaldığı için düşünmemeliyim.” dediğinde o zaman bunu başaramadığını görüp moralin bozulabilir. Burada kendine karşı anlayışlı olman gerekiyor.
Anda kalabilmeyi kolaylaştırmak için bu travmaları işleyip sindirmek önemlidir.
İşleme ve sindirme sürecinde şimdiki hayatının dengeli ve kaliteli olmasına yönelik yapman gerekenleri de yapmaya çalışmalısın.
Bedensel olarak sağlığına dikkat etmeli, ilişkilerine özen göstermeli, seni başarılı ve yeterli hissettirecek faaliyetlerine zaman ayırmalısın.
Böylece sahip olduğun kaynakların artacak ve travmaların yükünü geride bırakmada sana destek olacaktır.
Ağır psikolojik travmaları gerçekten geride bırakabilmede travma sonrası büyüme denilen bir kavramdan da bahsetmem iyi olacaktır.
Olay kendine, diğer insanlara, hayata bakış açını kesinlikle etkileyecektir.
Hayatın bazı acı gerçekleriyle yüzleşmeni sağlar.
Bu gerçeklere karşı kendinde geliştirmen gereken becerileri ve edinmen gereken bakış açılarını öğrenirsen travma sonrası büyüme denilen durumu yaşarsın.
Gerçek hayattan uyarlanan film ve dizilerde, başarılı birçok kişinin biyografilerinde ya da çevrende geçmişte çok acılar çekmiş ve o acılar sonrası bilgelik denilebilecek bir seviyeye gelmiş kişileri görmüşsündür.
Bu, travma sonrası büyüme kavramına yönelik birçok çalışmada var. Kesinlikle mümkün.
Bunu teselli olsun diye söylemiyorum.
Haklı olarak, “Büyümeseydim de bunları yaşamasaydım.” diyebilirsin
Sadece önündeki yolda nelerle karşılaşabileceğini, nasıl bir süreç içine girebileceğini aynalamak için bundan bahsediyorum.
Travmalar konusunda kendi kendine de yapabileceğin birçok şey var. Bunların bazılarına diğer yazılarda da yer verdim.
EMDR de büyük travmalarla daha hızlı, gözle görülür bir pozitif ilerlemeyle sonuç alabiliyoruz.
Hatta seninle ilginç bir bilgi paylaşayım;
Yüksek duygu yoğunluklu, ağır travmalarla diğer türdeki daha hafif ölçekli travmalara göre daha hızlı pozitif ilerleme sağlayabiliyoruz.
Zaten bu yöntemin popülerlik ve ilgiyle karşılanmasının nedeni de budur.
Sonradan başka sorunlarda da travma perspektifiyle.
Ama özellikle çocukluk döneminde yaşanan ilgisizlik sevgisizlik hayal kırıklıkları, özgüvensizliğe neden olan türde deneyimler gibi küçük travmalar daha çok zaman alıyor.
Bu tür sorunlarda EMDR gibi bir travma terapisini birkaç seans almanı öneririm.
Özellikle TSSB geliştiyse mutlaka destek almalısın.
Travmayı zamana bırakmayı bloke eden tıkanıklıklar açılır. Daha detaylı bilgi için EMDR ve travma terapilerini anlattığım yazı dizilerine bakabilirsin.
Uzm. Psk. Cem Gümüş