Eğer eşinle uzun süredir devam eden sorunların varsa ne yapman gerektiğine karar veremeyebilirsin.
Çıkmaz bir sokakta gibi hissedersin. Nereye baksan yol tıkalı gibidir.
Bu yazımda, kararsızlığın konusunda nasıl bir çıkış yolu bulabileceğini, neler yapabileceğini, önündeki 3 kararın ne olduğunu ve bu 3 kararın her birinin beraberinde ne getirdiğini anlattım.
Evlilik odaklı olarak anlatıyorum ama bugün anlatacaklarımı sevgili ilişkisi için de düşünebilirsin.
Evlilik sorunlarında 3 karar var:
1. Aynen devam etmek
Evlilik, ilişki sorunlarında alabileceğin ilk karar herhangi bir şey değiştirmeyip aynen devam etmektir.
Onu suçlamaya devam etmek, kendini mağdur olarak görmektir.
Gerçekten seni mağdur ediyor olabilir ama farklı bir şey yapmazsın.
2. Ayrılmak
Yeni bir sayfa açmaktır.
3. Farklı bir şeyler yapmak
İlişkiyi onarmak için birlikte ya da önce tek başına bir şeyler yapmak.
En kötü karar, kararsızlıkta uzun süre kalmaktır.
Sana/size neyin iyi gelip gelmediğini anlamak için hangi karara yakınsan o karar doğrultusunda hareket etmen, o kararın gerekliliklerini yapman gerekir.
Kararının sorumluluğunu alman ve sana nasıl geldiğini anlaman gerekir.
3 kararın getirdiklerine tek tek bakalım.
1.Aynen devam etmek
Herhangi bir şeyi değiştirmeden aynen devam etme kararını vermek aslında sorumluluk almamaktır.
Ben haklıyım, zamanında çok şey yaptım, işe yaramadı, daha başka birşey yapamam, onun düşünmesi yapması gerekiyor. diyebilirsin.
Senin bir şeyleri farklı yapmanı beklemek haksızlık gibi görünebilir. Bunları düşünmek bile sinirini bozabilir, belki beni anlayışsız biri olarak görebilirsin.
Benim demek istediğim şey şu;
Eğer evlilik sorunlarında aynen devam etme kararı verdiysen ama sıkıntısız bir yaşamım da olsun istiyorsan o zaman mevcut durumu olduğu haliyle kabullenmen, duygularını kenarda tutabilmen ve var olanla yetinebilmen gerekir.
Örneğin, anlaşılmak için önce anladığını sabırla göstermeye çalışmak ve düşüncelerinin arkasında durmak gibi bir şeyi daha önce pek yapmadıysan ve bundan sonra da bunu yapmayıp eskiden olduğu gibi anlamasını bekleme modunda kalmaya devam etmeye karar verdiysen bu kararının arkasında durmalısın.
Bunu yapmak pek kolay bir şey değil.
Duygularını bastırman, görmezden gelmen gerekiyor.
Bu duyguları bastırdıkça bunlar bedensel olarak kendini gösterebilir.
Psikolojik kaynaklı bedensel hisler, hastalıklar çoğu zaman uzun süredir bastırılan ve işlenmemiş konularla ilgili olabiliyor.
Ne yazık ki birçok kişi herhangi bir şeyi değiştirmeden aynen devam etme kararını veriyor.
Karar verme derken belki bu söz sana anlamsız gelebilir.
“Ne kararı zorunda kalıyor?’’ diyebilirsin ama benim söylediğim şey, yine de günün sonunda bu durumu bir seçim/karara indirgeyebileceğimiz hususudur.
Bunun sorumluluğunu alabilmeyi güçlü ve kötünün iyisi bir davranış olarak görüyorum.
Kabullenme enerjisinin sorumluluğunu almalısın.
Tabii ki tekrar vurguluyorum, bu seçenek çok zor bir seçenektir.
2. Ayrılmak
Diğer bir zor seçeneğe gelelim; ayrılmak.
Eşinden herhangi bir beklentin olamayacağını, tatmin edici ortak bir noktada buluşamayacağınızı düşünüp ayrılmak istemek.
Bu da aynen devam etmek gibi zor bir karardır çünkü tolere etmeyi gerektiren başka zor duyguları beraberinde getirir.
En önemlisi de belirsizliktir.
Aynen devam etme seçeneği, en azından ne yaşayacağımı biliyorum denilen bir rahatlık getirebiliyor.
Evet, sorun yaşıyorum ama bildiğim sorun. dedirtebiliyor.
Bilindik sorunlar, ileride beklenmedik sorunları doğurabilir o ayrı mesele ama ayrılmaya göre daha net bir seçenektir.
Ayrılma özellikle de arada çocuk olduğunda birçok etkeni devreye sokan önemli bir karardır.
Yeni bir sayfa açmak kolay bir iş değildir.
Hayatının her alanını yeniden revize etmen gerekebilir.
O yüzden de ayrılmaya karar verdiysen ve bu yönde hareket ettiysen bunun getirdiği ve getireceği sorumlulukları kabullenmelisin.
Mesela, eğer kendi ayakların üzerinde durma konusunda kaynak ve beceri eksikliğin varsa bunu telafi edecek yolları düşünebilmelisin.
Evet bu çok zor gelecek belki ama alman gereken bir sorumluluktur.
3. Farklı bir şeyler yapmak
İlişkiyi daha iyi bir hale getirmek için yalnız başına ya da eşinle birlikte bir şeyler yapmayı kararlılıkla sürdürmek de 3. seçenektir.
Bu seçeneğe gerçekten karar verdiysen pes etmeden devam edebilmen gerekir.
Bu da hiç kolay bir seçenek değildir.
Duygularının farkında olup, benleri koruyarak biz olmaya çalışmak ustalık gerektiriyor.
Bu ustalığı öğrenmek de zaman alacak bir iştir. İlişkileri zor kılan taraf da budur.
Bu kararı verdiysen bireysel olarak da gelişip büyümeye karar vermiş olacaksın.
Diğer 2 seçenekte de bireysel gelişme, büyüme olasılıkları vardır.
Ancak 3. seçenekte, ideal koşullarda eşinle olan ilişkin içerisinde bunu karşılıklı destekle yaparsın.
Eşin başlangıçta daha geriden gelebilir ama sen öyle bir şekilde yaklaşırsın ki ona da olumlu şekilde etki edip model olursun.
Birbirinizin güçlü yanlarına, pozitif yanlarına daha çok odaklanıp bu yanları parlatmaya odaklandıkça birbirinizden çok şey öğrenebilirsiniz.
Bu 3 kararın 3’ünün de kendine göre zorlukları var.
Esas sorun; bu kararları net vermeyip birbirine karıştırmak, kendini kandırmaktır.
Kendini kandırmak nedir?
Örneğin, aynen devam etmeye karar verip bir ayağın dışarıda, zaten boşanmış gibi davranırsan o ev sana ve eşine bir hapishane gibi gelir.
Ya da farklı şeyler yapmaya karar verip, “Ben bir taraftan bir şeyleri düzelteyim.” diye düşünüp bir şeyler yapıp sonra hayal kırıklığına uğrayınca da ‘’Aman ne uğraşacağım?’’ dediğinde bir şeyleri farklı yapmış olmuyorsun.
Eğer ayrılma kararı aldıysan o zaman “Aynen devam mı etseydim ya da bir şeyleri farklı yapsaydım değişir miydi bu durum?” gibi noktalarda olmamalısın.
Eğer bu düşünceler aklına geliyorsa yeterince iyi analiz etmediğin ve uygulamadığın şeyler var demektir.
Bir şeyleri farklı yapmaya karar verdiysen gerçekten farklı yapmalısın.
“Ben artık aynı hataları yapmayacağım ve hemen ayrılıp pes etmeyeceğim, elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağım. Üstüme düşen sorumluluğu sonuna kadar alacağım, gerekirse profesyonel bir destek alacağım.” diyebilmelisin.
Bunu güçlü şekilde söylediysen, kendine dürüst olup gerçekten elinden gelenin en iyisini yaptıysan ama olmuyorsa o zaman gerçekten olmuyordur.
Eğer böyle bir noktadaysan alacağın herhangi bir karar sana acaba mı? gibi soruları sordurmaz.
Duygularını daha dingin hissedersin.
Deneyimli bir çift terapisti olarak her yaştan çok sayıda çiftle çalıştım ve hepsinde de istisnasız olarak şunu söyleyebilirim; elimden gelenin en iyisini yaptım diyen eşlerde illa ki daha iyi yapılabilecek bir şeyler olduğunu fark ediyoruz.
Bunu sadece ben fark etmiyorum.
Ben elimden gelenin en iyisini yaptım, ilişkimizi kurtarmak için çok çabaladım. diyen bu kişilerin kendisi aslında fark edecekleri ve yapılabilecekleri şeyler olduğunu fark ediyor.
Tabii ki bazı durumlar var ki gerçekten de ayrılmak daha iyi bir seçenek olabiliyor.
Tüm bu analizleri ve gerekenleri doğru şekilde yapan kişiler böyle bir karar almak durumunda kalırlarsa da bu kararı karşılıklı olarak daha dingin şekilde alabiliyorlar.
Bu gibi konularda karar vermek hiç kolay değil.
Gördüğün gibi 3 seçeneğin her birinin kendine göre zorlukları var.
Bu konularda yanlış bir yönlendirme yapmamak açısından herkese uyan net bir önerim olamaz ama prensip olarak şunu söyleyebilirim:
Hala kararsızsan benim önerim kontrollü bir şekilde yakın olduğunu seç ve uygula.
Duygularını fark et. Duyguların sana neyin yolunda gidip gitmediğini söyleyecektir.
Duygularını yeterince iyi fark edemiyor, çok bunalıyor, hata yapmaktan korkuyor ve bu konular üzerinde verimli şekilde düşünemediğini fark ediyorsan bireysel ya da çift terapisi desteği alabilirsin.
Özellikle 3. seçeneğe -bir şeyleri farklı yapma seçeneğine- karar verdiysen önce bir çift terapistine eşinle birlikte başvurup destek almanı öneririm.
Eğer seninle ilgili ön plana gelen noktalar varsa o zaman bireysel terapi desteği alman da faydalı olacaktır.
Kendine iyi bak. Hangi kararı alırsan al önce kendine iyi baktığından emin ol.
Uzm. Psk. Cem Gümüş