Panik atakları bir süredir yaşıyorsan muhtemelen yaşadığın en büyük güçlüklerden birisi anlamlandırma sorunudur.
“Ben neden bu sorunları yaşıyorum?” bu konuda tatmin edici bir cevap bulamama sorunun var.
Muhtemelen aklına ilk gelen şey, bedensel bir rahatsızlığın olduğu için çarpıntı, titreme, terleme, baş dönmesi, nefes almada güçlük gibi panik atakla ilgili sorunları yaşadığın yönündedir.
Bu yüzden de ilk olarak doktora gittin, gerekli tüm tetkikler yapıldı ve sana herhangi bir fiziksel rahatsızlığının olmadığını, sağlıklı olduğunu söylediler.
Bu noktada bedensel bir rahatsızlık yoksa bu hisler nasıl olabilir? diye düşündün, bu konuda da belki doktor sana çok da tatmin edici bir cevap vermedi.
Strese bağlı, psikolojik nedenlerden dolayı olabilir gibi bir cevap verdi belki de sana.
Ama muhtemelen aklına pek de yatmadı.
”Bu bedensel hisler hastalıklardan dolayı olur, o zaman da doktor teşhis edemedi, onun göremediği bir şey var” diye düşünüp daha fazla araştırmaya başladın.
Belki bu konuda çevrendeki kişiler sana, “Bu kadar paranoyak olma, doktor bir şey yok dedi işte, neden daha fazla kurcalıyorsun, takma kafana, akışına bırak, bir şey olmaz, rahat ol.” gibi şeyler söyledi.
Bunlar da seni iyice sinirlendirdi.
Senin tek istediğin mantıklı bir cevap bulmak, anlamlandırıyor olmak.
Panik atakla alakalı ilgili yazılarımda senin bu anlamlandırma güçlüğüne destek olabilmek adına birçok bilgiyi paylaşıyorum.
Bu bilgiler içinde önem verdiğim zihinsel tetikleyiciler üzerinde duracağım.
Diğer yazılarda da değindiğim gibi öncelikle panik ataklarla ilgili sorunlar yaşıyorsan yani bu tür bedensel hislerin varsa bir doktora gitmen gerekiyor.
Bu yazıyı okuyorsan doktora gittiğini ve doktorun da bedensel bir rahatsızlığının olmadığını söylediğini varsayıyorum.
Çünkü panik atak, panik bozukluk kısır döngüsünü bedensel hastalıklar da tetikleyebilir.
Mesela kalp rahatsızlıkları, tiroid sorunları, belirli nörolojik sebepler, diyabet, hormonal düzensizlikler gibi başka sorunlar da çarpıntı, titreme, terleme, baş dönmesi gibi şikayetlere neden olabiliyor.
Zaten teşhis koyabilmek için de bu tür sorunların olmadığı varsayılıyor çünkü o zaman zaten tıbbi bir sorun vardır ve gereken tedaviyi başka yerlerde araman gerekiyor.
Bu yazıda paylaşacağım konu, psikolojik kökenli panik atak ve panik bozuklukla alakalıdır.
Daha önceki yazıda panik bozukluğun temelinde panik bozukluk kısır döngüsünün olduğundan bahsetmiştim.
Yani bu sorunun ortaya çıkmasının ana nedeni, panik atak kısır döngüsü içine girmektir.
Asıl sorun panik atak kısır döngüsünün tetiklenmesidir.
Bu döngüyü neler tetikleyebilir?
Zihinsel olarak tetikleyen 5 ana faktörden bahsedeceğim
Bu 5 ana faktör nedeniyle panik atak kısır döngüsü tetiklendiğinde bu panik bozukluğa dönüşüyor ve bu sorun kronik bir problem haline geliyor.
Zihinsel tetikleyicileri, zihinsel tehdit unsurlarını anlaman çok önemli çünkü çalıştığım danışanlarımın birçoğunda asıl sorunlara yönelik bir farkındalık düzeyi eksikliği olduğunu görüyorum.
1. İşlenmemiş Yas
Panik bozukluk kısır döngüsünü tetikleyen zihinsel tetikleyicilerden ilki, en sık gördüklerimden olan işlenmemiş yastır.
Geçmişte bir yakınını kaybettiysen ya da çevrende yakınını kaybeden biriyle karşılaştıysan orada yaşadığın stres bir travma olarak bilinçdışında kaydedilmiş olabilir.
Daha sonraki yaşlarda kendi yakınlarını kaybetmekle alakalı belli korkular tetiklendiyse bu bir ölüm haberini duymak olabilir ya da yakınlarında fiziksel bir rahatsızlık ortaya çıkmış olabilir, bu noktada daha önceki işlenmemiş travmaların tetiklenebilir, bir kaygı hissi oluşturabilir ve bu kaygı da panik atak ve panik bozukluk kısır döngüsüne neden olabilir.
2. İlişki Sorunları
Panik atak kısır döngüsünü tetikleyen önemli tetikleyicilerden biri de ilişki sorunlarıdır.
Özellikle kronik şekilde yaşanan ilişki sorunları ve ilişkilerde mutlu olamama kaygısıdır.
Bunlardan en önemlilerinden biri de ebeveynlerle olan ilişkide kronik şekilde devam eden kangren haline gelmiş, işlenmemiş sorunlar yaşamaktır.
Uzun süreli küslükler, dargınlıklar, arada belli mesafenin olması, kırgınlıklar gibi sorunlar ilişkiden beslenememeye neden olur ve bu bir noktadan sonra kronik stres haline gelir.
Özellikle de ebeveynler ileriki yaşlara geldiğinde “Bu sorunlar çözümlenmeden ya annemi-babamı kaybedersem.” diye bir korku ön plana gelir ama anne-babayla da bu sorunları çözmek giderek daha zor hale geliyor gibi arada sıkışmış da hisseder kişi.
Bu gibi durumlarda yaşanan stres ve kaygı panik atak, panik bozukluk döngüsüne neden olabilir.
İlişki sorunlarındaki diğer bir önemli neden de, yalnız kalma korkusudur.
Özellikle sosyal fobi, bağlanma sorunlarında yakınlık kurmakta güçlük yaşayan bazı kişiler ileride de yalnız kalabileceklerinden korkmaya başlayabiliyorlar.
Özellikle de belli bir yaşta olmasına rağmen hala hayatına çok da birilerini alamamış, yalnız yaşayan kişilerde, yakın ilişki kurma anlamında yalnızlık, güçlük, yoksunluk çeken kişilerde bir noktadan sonra kaygı hisleri ön plana çıkmaya başlar.
Bir taraftan yakınlık kurma istekleri vardır, diğer taraftan da yakınlık kurmayla alakalı korkular yaşarlar.
Belki yakınlık kurabilecekleri biri çıkar ama o zaman da diğer korkular, güvensizlikler ön plana gelerek kişinin kaygılanmasına neden olur.
Eğer sen de yalnız bir yaşam stiline sahipsen hayatının belli bir döneminde bu duyguların tetiklenip panik atak, panik bozukluk döngüsüne neden olmuş olabilir.
3. Hayalleri Gerçekleştirememe Korkusu
Diğer tetikleyicilerden üçüncüsü hayallerinin gerçekleştirememe korkusudur.
“Bu panik ataklar nedeniyle ya hayallerimi gerçekleştiremezsem?”
“Bu hisler bedenime rahatsızlık verecek, öleceğim, felç kalacağım; o zaman da hiçbir şey yapamam ve hayallerim gerçekleşmeden bu dünyadan göçüp gideceğim.”
“Eğer aklımı kaybedersem ne olur?”
Bu gibi düşünceler, korkular nedeniyle hayallerini gerçekleştirememe kaygısıyla birlikte panik atak, panik bozukluk kısır döngüsü ortaya çıkabilir.
4. Gündelik Hayattaki Zorluklarla Başa Çıkmada Güçlük
Panik bozukluk kısır döngüsünü tetikleyen önemli tetikleyicilerden bir tanesi de, gündelik hayattaki zorluklarla başa çıkmadaki güçlüklerdir.
Bu özellikle özgüvenle alakalı sorunlarla doğrudan ilişkilidir.
Belli maddi güçlükler, iş hayatındaki zorluklar, kendini ortaya koymakla ilgili sorunlar, sosyal kaygılar, sosyal iletişim eksiklikleri gibi özgüven alanına giren sorunlar da kronik bir şekilde kaygı hissine neden olur.
Özellikle bu kaygıyı tetikleyen durumlar içine girdikçe, bu kaygılar daha fazla artar.
Bu kaygılar panik atak seviyesine çıktıysa daha sonra da bu panik bozukluk kısır döngüsüne dönüşebilir.
O yüzden de eğer bu gibi sorunlar yaşıyorsan, panik ataklarla ne gibi bir ilişkisi olduğunu göz önünde tutabilirsin.
5. İşlenmemiş Travmalar
Zihinsel tetikleyicilerden son olarak seninle paylaşabileceğim; işlenmemiş travmalardır.
Eğer işlenmemiş, bilinçdışında kayıtlı travmaların varsa, bu travmalar tetiklendiğinde kaygı hissin artabilir ve bunlar senin panik atak ve panik bozukluk kısır döngüsü içine girmene neden olabilir.
Hatırlamakta zorlandığın, hatırladığında seni yoğun duygular içine sokan, gerginlik, stres yaratan, rahatsız edici olaylar, güçlükler genelde bunları bastırmaya çalışırsın
Eğer bastırmakta zorlanırsan belli duygular ortaya çıkar
Bu duyguların kendisi kısır döngüyü tetikleyebilir.
Bir travma terapisti olarak bu konuya özellikle önem veriyorum çünkü birçok danışanımda gözden kaçırılan, ihmal edilen, gittikler, doktorların anlayamayacağı şeyler de bu alanlara giriyor.
İşlenmemiş travmalar nedeniyle yaşanan bu kronik duygular, birçok panik bozukluk sorununun özellikle de kronik panik bozukluğun altındaki önemli bir etkendir.
Bu yazıda paylaştığım zihinsel tetikleyiciler eğer sende de varsa ne yapmak gerekiyor?
Öncelikle tekrar hatırlatıyorum sana, fiziksel anlamda bir hastalık, sorun olup olmadığı konusunda bir doktora gidip içine sinecek şekilde gerekli tüm tetkikleri yaptırmış olman gerekiyor.
Çünkü hem bedensel bir rahatsızlığın hem de zihinsel bir tetikleyicin olabilir.
Böylece iki taraftan da müdahale etme ve önlem alma şansın olur.
Daha sonra yapacağın şey, bu yazıyı tekrar okuyarak, not alarak bu 5 madde dahil olmak üzere (belki bunların da dışında, seni tetikleyen, gündelik yaşamında sana stres veren, seni geren, iç dünyanda problem yaşamış olabileceğin faktörler de olabilir) bir liste çıkarmak olabilir.
Daha sonra bu listeye bakarak panik atak yaşadığın durumlardan önce ve sonrasında ya da panik bozukluk dönemin ne zaman ortaya çıktıysa o dönemde de bu sorunlar var mıydı, bunlar arasında ilişki kurmaya çalış.
Eğer bu egzersiz sonunda belli bağlantılar, ilişkiler bulduysan, belli sorunları fark ettiysen ve bunların üzerinde düşündükçe sıkıntı hislerin artmaya başladıysa, bu egzersizi bitirmeye, egzersizden kaçınmaya çalışıyorsan o zaman orada bir şey var demektir.
Bu kaçındığın duygular, bastırdığın sorunlarla ilgili birkaç seanslık bir psikoterapi desteği alman faydalı olabilir.
Bunun için bir psikoterapi alanında uzman olan klinik psikolog ya da psikiyatriste giderek destek alman faydalı olabilir.
Kendi danışanlarımın birçoğu asıl problemlere odaklandıktan sonra panik atak, panik bozukluk kısır döngüsünden çok daha rahat bir şekilde çıkabildiklerini görüyorlar.
Özellikle de en faydalı olduğunu gördüğüm ve en çok zaman kaybedilen alan da burası; bu zihinsel tetikleyiciler konusu.
Eklemek istediğin, kendi deneyimlerinden çıkardığın başka zihinsel tetikleyicilerin varsa paylaşırsan sevinirim.
Uzm. Psk. Cem Gümüş