Kaygılı ve Kaçıngan Bağlanmada Drama Üçgeni

İlişkilerde bağlanma tiplerini anlayarak birçok şeyi netleştirebilirsin. 

Buna bir de psikolojik şeytan üçgenini eklediğinde, özellikle manipülatif davranan kişilere karşı neler yapman gerektiğini çok daha iyi anlayabilirsin. 

Daha da önemlisi, kararlılıkla farklı bir şekilde hareket edebilme konusunda kendini motive edebilirsin. 

Bu konularda çokça çalışmış bir terapist olarak bunu danışanlarda defalarca gördüm. 

Bu videoda kaygılı ve kaçıngan bağlanmaya daha ağırlıklı olarak odaklanarak, bağlanma stillerinin ilişkilerdeki karşılıklarının neler olduğunu, drama üçgeni teorisi ile birlikte bu gibi durumları nasıl analiz edebileceğinle alakalı birçok şeyi seninle paylaşacağım. 

Özellikle sıkışmış hissettiğin ilişki dinamiklerinde bir çıkış yolu bulma konusunda sana bazı fikirler verebilir. 

Bugün anlatacağım şeyler bağlanma teorisi, ilişkilerde kurmayı açıklayan saygın ve köklü bir yaklaşım. 

İki tane ana bağlanma eğilimi var: güvenli bağlanma ve güvensiz bağlanma. 

Güvensiz bağlanma stilinin de içinde 3 tane ana tip var: 

  • kaygılı bağlanma,
  • kaçıngan bağlanma ve 
  • dengesiz/tutarsız bağlanma, 

yani kaygılı ve kaçıngan bağlanmanın kombinasyonunu içeren bir bağlanma türü. 

Kaygılı ve kaçıngan bağlanma üzerine popüler hale gelen 10’dan fazla videoyu kanalımda yayınladım. 

Bu videoların çoğunu izlemiş olduğunu tahmin ediyorum. 

İzlemediysen izlemeni öneririm. 

Burada konuyu biraz daha derinleştirecek ve drama üçgeni teorisini birleştirmeye bu videoda odaklanacağız. 

Drama üçgeni teorisi de benim psikolojik şeytan üçgeni dediğim yaklaşım. 

Her ilişki dinamiğinde, özellikle sorunlu ilişki dinamiğinde desek daha doğru olur, ezen, ezilen ve kurtarıcı rolleri vardır ve bu roller arasında bağımlı bir ilişki vardır şeklinde bir teori. 

Drama üçgeni teorisi ezen, ezilen, kurtarıcı rollerine de kişiler farklı zamanlarda, farklı kişilerle, farklı şekillerde girebiliyorlar. 

Yani bir kişi hem ezen olabiliyor, hem ezilen olabiliyor hem de kurtarıcı olabiliyor farklı yoğunluklarda. 

Örnekler üzerinden anlatsam kafanda daha iyi oturabilir. 

Seda güvenli bağlanma stiline sahip birisi. 

Kendine güveniyor, saygı duyuyor, değerli olduğunu biliyor, sevilebilir birisi olduğunu hissediyor. 

Sevgi dolu ilişkilerinde de güvenilir birisi. 

Kimi kime ne kadar güvenebileceğini anlayabiliyor, güvenilmez kişilerden uzak durabiliyor, onlara yapışmıyor ve az önce bahsettiğim bu psikolojik şeytan üçgenine/drama üçgenine de girmiyor. 

Eğer bu üçgene çekiliyor gibi olursa da kendini dışarıda tutabiliyor. 

Dolayısıyla özellikle de sorunlu ilişki dinamiklerine sahip, güvensiz bağlanma stilindeki eğilimleri daha fazla olan kişiler güvenli bağlanan kişileri o psikolojik şeytan üçgenine doğru çekmeye çalışabilir. 

Bu kişiler Seda gibi kişiler o döngü içine girmemeye seçtikleri için sıkıcı algılanabilir, dramadan beslenmedikleri için. 

Ya iyi hoş kız mesela Seda için böyle denilebilir, ya iyi hoş birisi ama sıkıcı geliyor bana, çok stabil, heyecan hissetmiyorum, yeterince o arzum yükselmiyor diyebiliyor insanlar.

Güvensiz bağlanma eğilimi yüksek olan bazı danışanları da bunu görebiliyorum. 

Daha önce aslında birçok olumsuz ilişki yaşamış, zarar görmüş, seçimleri sıkıntılı ve aslında sevilme, değer verilme ihtiyacı çok ön planda ama buna uygun birisi de karşılarına çıktığında ya iyi hoş birisi ama çok yükselemiyorum, sıkıcı geliyor, ileride nasıl olur bilemiyorum, ısınamıyorum deyip uzak durabiliyorlar. 

Çünkü o psikolojik şeytan üçgeninin o eş bağımlı dinamikleri çekici geliyor ve kişinin bildiği bağ kurma tarzı bu, bildiği yol bu. 

Bu yüzden de buna uygun kişileri hayatına çekmeye çalışıyor. 

Aynur üzerinden devam edelim. 

Aynur kaygılı bağlanma eğilimine sahip birisi. 

Aynur’un sevgili ilişkilerinde terk edilme korkusu var, bağ kurmak istiyor, bunu önemsiyor. 

Bir ilişkiye başlarken de ilk başta bir temkinli, kaygılı oluyor ama sonra o bağ kurma ihtiyacıyla da birlikte ilişki başlayınca kendini bırakıyor, karşındaki kişiyi hayatının merkezine koyuyor. 

Çünkü kendisi temelde kendini mağdur, ezilen birisi olarak görüyor. 

Çünkü kendi ailesinde belki yeterince değer verilmemiş, sevgi dolu bir ortamda büyümemiş, kendisine yeterince saygı duyulmamış. 

Dolayısıyla duygusal ihtiyaçları var ve o mağdur ezilen pozisyonunda, işte anne babası olabilir onu ezen zorba pozisyon ya da belki önceki ilişkiler, bir kurtarıcıya ihtiyaç duyar bu mağdur ezilen pozisyonunda olduğu için. 

İşte o kurtarıcı da yeni sevgilisi, onu mutlu eden, onu memnun eden, işte hayatının merkezinde tutan ve değerli olduğunu, sevilebilir birisi olduğunu hissettiren bir figür, bir kurtarıcı oluyor kendisine. 

Ama kurtarılma beklentisiyle bir ilişki kurduğu için de kendisinin o mağdur pozisyonu devam ediyor kurtarıcı ile birlikte. 

Ve tabii ki üçüncü zorba da her zaman orada. 

Ezilen pozisyonunda ailesi olabilir ya da hayat şartları olabilir birçok şey o zorba rolüne girebilir. 

Normalde kendisini mağdur ezilen rolde görüp sevgilisini de kurtarıcı rolünde görürken diyelim ki ona bir mesaj attı ama bu mesaja geç cevap verdi ya da henüz cevap vermedi, o noktada Aynur mağdur ezilen rolünden ezen rolüne geçebilir, tepki gösterebilir. 

Bunu kendisine değer vermeme, önemsememe gibi algılayabilir, ilgisizlik olarak görebilir hatta belki de beni aldatıyor mu yoksa bir şeyler mi çeviriyor gibi düşünebilir ve ezen pozisyonuyla yüklenebilir, öfke patlaması yaşayabilir, tepki gösterebilir. 

O zaman da ne oluyor? 

Kendisi ezen rolüne giriyor ve sevgilisi de kurtarıcı rolünden mağdur rolüne girebiliyor. 

Bu sefer sevgilisi diyelim ki yakınmaya başlıyor, belki de ben mutlu değilim bu ilişkide, iyi hissetmiyorum, tüm yaptığım şeylere rağmen sen bu şekilde hareket ediyorsun, mantıklı değilsin gibi serzenişte bulunur. 

Ya da belki de diyelim ki sevgilisinin yaşadığı belli sıkıntılar var kendi hayatında, alkol sorunları olabilir, kendi hayatıyla alakalı, kendi ailesiyle ilgili belli güçlükleri olabilir, bağ kurma konusunda birazdan anlatacağım şekilde sıkıntıları olabilir o zaman mağdur rolüne daha çok girer, ezilen rolüne ve ezen rolünden bu sefer Aynur kurtarıcı rolüne geçiş yapabilir. 

Gördüğün gibi bir şekilde bu döngüler farklı durumlarda yaşanan şeylere göre dönüşümlü şekilde devam eder. 

Aynur hem mağdur ezilen rolüne girer hem ezen zorba rolüne girebilir ve kurtarıcı rolüne de girebilir az önce söylediğim gibi ama kurtarıcı rolünde de uzun süre kalamaz. 

Çünkü o fedakarlık göstermek, kendi ihtiyaçlarını kenara koymak bir yerden sonra bunaltıcı gelir, yoksun hisseder ve tekrar mağdur ya da ezen rolüne geçiş yapabilir. 

Şimdi bu döngüler de zaman içinde oldukça yıpratıcıdır duygusal anlamda ve belki Aynur bir noktadan sonra sevgilisini mağdur olarak ya da sadece ezen kişi olarak görmeye başlar ve o zaman o kurtarıcı boşluğunu da belki de ben başka birisiyle ilişki kurmalıyım hayalleriyle doldurmaya başlar ve ilişki zamanla kopmaya doğru gider. 

Başka bir örneğe geçelim. 

Kerem kaçıngan bağlanma eğilimine sahip birisi. 

İşte kendi alanını, özgürlüğünü önemseyen, yakın ilişkileri boğucu, derin bağlar kurmayı bunaltıcı ve özgürlüğü kısıtlayıcı olarak görüyor. 

Kendi geçmişinden de kaçıngan bağlanma eğiliminin getirdiği şeyle birlikte işte daha kendi kendine yetmeyi öğren bir alışkanlığı var, insanlardan pek bir şey istemiyor, kendi halletmeye çalışıyor. 

Bu yüzden de daha yüzeysel bağlar kuruyor aslında ama içten içe bu bağ kurma ihtiyacı da var ama bu konuda da derinden bir kaygısı var. 

Aynur gibi biriyle evlendiğini düşünelim Kerem’in. 

Aynur az önce bahsettiğim tarzdaki bir durumla birlikte diyelim ki Kerem’i yargılamaya başlıyor. 

İşte sen ilgilenmiyorsun benimle, romantik değilsin, yeterince bağ kurmuyorsun rolünde yakınmaya başladığında Kerem’i ezen pozisyonunda görebilir, kendisi mağdur Kerem işte ezen pozisyonunda. 

Bu noktada Aynur bir kurtarıcı beklentisinde olabilir mesela belki de biz işte çift terapisine gitmeliyiz o bizi kurtarmalı, çözmeli, işte sen böylesin şöylesin sorunlusun gibi yakını dıyordu. 

Kerem de tabii ki bunları duydukça bunalır ve onu suçlamaya başlar. 

İşte sen sorunlusun, duygusal hareket ediyorsun, bu şekilde davranırsan kötü olur gibi yargılamaya, suçlamaya başlıyor. 

Kerem onu mantıklı davranmaya, işte davet ettikçe, düşüncelerini eleştirdikçe Aynur da o ezilen pozisyonunda kalmaya devam ediyor. 

Tabii ki bu döngüler uzun süre devam ettikçe Aynur artık o ezilen mağdur pozisyonundan çıkıp bu sefer ezen pozisyonuna geçmeye başlayabilir. 

Artık yeter, ben çok yoruldum, bu böyle gitmez, sen beni önemsemiyorsun, değer vermiyorsun diye öfke patlamaları yaşayabilir ve bu öfke patlamaları karşısında da işler çığrından çıkmaya başlıyor gibi olduğunda Kerem bu sefer o ezen pozisyonunda olarak algılanmaktan pozisyonuna tekrar geçiş yapabilir ve kurtarıcı pozisyonuna geçiş yap, işte ben Aynur’a anlayış göstermeliyim, tamam onun öfke sorunları var çünkü duygusal birisi, geçmişinde de çocukluğunda yaralı bir geçmişi var, işte anne babası onu duygusal olarak ihmal etmiş, haksızlıklar yapmış. 

O yüzden de benimle ilişkisinde tetikleniyor, ona anlayış göstermeliyim, kendi ihtiyaçlarımı kenara koyayım, tamam o böyle yaparsa yapsın, ben zaten kendi kendime yetiyorum, beklentimi düşürebilirim demeye başlıyor. 

Bu sefer ne oluyor? 

Kerem kurtarıcı pozisyonda ve Aynur ezen pozisyonundan tekrar mağdur pozisyonuna geçiş yapıyor ama bu sefer döngü tekrar devam ediyor. 

Çünkü bir noktadan sonra Kerem de bu kurtarıcı pozisyonunda olmaktan sıkılmaya başlar. 

Çünkü ne yaparsa yapsın Aynur’un hep o kurban mağdur pozisyonunda kalmaya devam ettiğini, beklentili olduğunu ve kendisini bunalttığını görmeye başlar. 

Mesela kendine zaman ayırmak istediğinde Kerem, Aynur o mağdur pozisyonundan yine ezen zorba pozisyonuna geçip onu suçlayabilir ve böyle olduğu zaman da bu sefer Kerem kurtarıcı pozisyonda geçer. 

İşte evlilik bu ilişkiler zaten insanı boğar, ben mağdurum, işte tüm kadınlar böyle sanırım yalnız kalmak gerekiyor gibi düşünceler içine girer ve gördüğünüz gibi ikisi de bu döngüleri farklı kombinasyonlarla yaşamaya devam ettikçe bu psikolojik şeytan üçgeninin ortasında psikolojik olarak alabora olurlar. 

Ayça kaygılı ve kaçıngan bağlanmanın kombinasyonuna sahip olan birisi, tutarsız dengesiz bağlanma stili. 

Şimdi burada işler daha da karışıyor. 

Çünkü az önce bahsettiğim Aynur ve Kerem’in kombinasyonunu düşünelim. 

Hem derin bağlar kurmak istiyor ama bundan çok kaygılanıyorum hem de kendi bireysel alanına da zaman zaman kaçıp çok soğuk kopuk olabiliyor. 

Şimdi bunlar iç içe geçtiği için çok dengesiz bir durum ortaya çıkıyor ve bu ezen ezilen kurtarıcıyı daha yoğun duygularla ve daha sert geçişlerle yaşadığını düşünelim ve bu gelgitler çok sert olduğu için ilişkideki kişi için bu çok yorucu bir deneyim yaratır. 

Diyelim ki Kerem Aynur’dan ayrılıp Ayça ile birliktelik yaşıyor. 

Burada çok keskin şekilde her şey yaşandığı için ilişkinin başlangıcında Ayça oldukça verici olabilir, Kerem’e çok iyi bir deneyim yaşatabilir. 

Çünkü o bağ kurma ihtiyacı, kaygılı bağlanma eğiliminin alttan getirdiği şeyle çok daha yoğundur ama sonra geçişler de çok sert oluyor, birden bir düşman gibi hareket edebilir. Özellikle borderline kişilik örüntüsüyle tutarsız dengesiz bağlanmanın ilişkili olduğunu söyleyebilirim. 

Kurban kurtarıcı zorba, ezen ezilen kurtarıcı döngüsü aslında bir tür manipüle etmedir. Farkındaysan karşılıklı olarak bu rollerin kendi arasında dinamik bir ilişki var ve bu aslında manipülasyon anlamına geliyor. 

Her ne olursa olsun bu psikolojik şeytan üçgeninin ortasına göz göre göre girmemeye seçmen çok önemli. 

O yüzden de kendi bağlanma stilinin farkında olursan, psikolojik şeytan üçgeninin içindeki o üç rolün bilincinde olursan bunu daha iyi fark edebilir ve kendi eğiliminin getirdiği özelliklerle de birlikte buna girmemeye seçebilirsin. 

Karşındaki kişi narsist gibi eğilimlere sahip olsa bile ne kadar sorunlu olursa olsun ne ezen ne ezilen ne de kurtarıcı rolüne girmeyebilir. 

Buradaki dinamiklerin çok iyi farkında olman gerekiyor. 

Karşındaki kişi eğer mağdur rolünde kendini konumlandırdıysa, pozisyonudur ya da kurtarıcı pozisyonudur buraya yapıştıysa eğer ya da karşındaki kişi eğer ezen pozisyonuna daha çok bu role daha çok yapıştıysa senin ya mağdur olmanı bekler ya da kurtarıcı olmanı bekler.

Eğer karşındaki kişi kurtarıcılıktan daha çok beslenen bir pozisyondayken ezen pozisyonda olmanı bekler. 

Başka türlüsü onun alışık olduğu ilişkiyi yaşayamam neden olur. 

Dolayısıyla seni buralara doğru aslında manipüle etmeye çalışacaktır. 

Peki bu üç rolün panzehirleri neler olabilir? 

Aklına gelen fikirleri aşağıdaki yorumlar bölümünde paylaşabilirsin. 

Talep olursa bu konuda daha detaylı videolar paylaşabilirim. 

Açıkçası psikolojik şeytan üçgenini anlattığım videoda bu konularda her bu üç rol için neler yapılabileceği konusunda bazı şeylerden bahsettim. 

O yüzden de eğer bu videoyu izlemediysen şimdi izlemeye devam edebilirsin, linkini açıklamalarda görebilirsin. 

Tekrar görüşmek üzere.

 

Kaliteli Yaşam Danışmanlığı ve Travma Terapisi/EMDR özel çalışma alanlarımdır.

Psikolojik güçlükler ve kişisel gelişime yönelik birçok içerik (kitap ve online eğitimler vb.) paylaşıyorum.

İçeriklere ulaşmaya başlamak için buraya tıklayabilirsiniz.

Kendinin Terapisti Ol Kitabı

psikolog kitapları öneri kendinin terapisti ol

Daha Kaliteli Bir Yaşam İçin
4 Basamaklı Uyan Yöntemini
Nasıl Kullanabileceğinizi Öğrenin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir