Zor Konuşmalar Yapmak İlla Şart mı?

Zor konuşmalar, rahatsızlık duyduğumuz, çatışma ya da anlaşmazlık içeren konularda açık ve dürüst iletişim kurmamız gereken durumlardır. İş hayatında birine geri bildirim verirken, “Acaba ne hisseder?” diye düşünerek çekinebiliriz. Yakın ilişkilerde de eşimiz ya da ailemizle, onların hoşuna gitmeyecek çatışmalar yaşamak zor olabilir. Bu tür durumlarla başa çıkmak için açık ve dürüst olabilmek, zor konuşmaların en temel gerekliliğidir.

Zor konuşmaların yapılması gerektiğinde çoğu zaman zorlandığımızı hissederiz. Bu durum, diş hekimine gitmekten çekinmeye benzetilebilir. Dişimiz sızlar, bir sorun vardır ve gitmek gerekir, fakat gitmekten çekiniriz. Aynı şekilde, zor konuşmalar yapmamız gerektiğini biliriz ama yine de zorlanırız. Çocukken, dişlerimizi fırçalamamak gibi bir çelişki yaşamıştım, sonunda 9 dolgu yapıldıktan sonra dişlerimi düzenli fırçalamaya başladım. Zor konuşmalar da aynen buna benzer. İstemeseniz de hayatınızda olmasını istersiniz. Zor olanı seçmek, uzun vadede hayatınızı kolaylaştırabilir.

Zor konuşmalar yapmak, belli bedelleri beraberinde getirir. İşi ya da ilişkileri riske atma korkusu olabilir. Bu, güvenli bir limanı terk edip fırtınalı denizlere açılmaya benzer. Zor konuşmalar, cesaret ister. Mark Özlem’in dediği gibi, zor zamanlarda korkuya rağmen ilerlemek cesaret ister. Örneğin, Özlem sürekli fazla mesai yapmaktan, adil bir iş yüküne sahip olmamaktan ve karşılığını alamamaktan şikayetçi. Bunun değiştirilmesi için patronuyla konuşması gerekir. Ancak, patronuyla konuşmaktan çekinir çünkü kötü bir izlenim bırakma korkusu vardır.

Zor konuşmalar yapmak, bazen karmaşık duygularla birlikte gelir: kaygı, kızgınlık, üzüntü, çaresizlik gibi duygular bir arada hissedildiğinde panik atak seviyesine kadar çıkabilir. Bu durumda, sağlıklı ve objektif düşünmek oldukça zor olur. Zor konuşmalar, bir nevi iki ucu keskin bir bıçağı kullanmak gibidir. Doğru kullanılmazsa, her iki taraf da zarar görebilir. Örneğin, eşini aldatan biri, bu travmaya rağmen eşine karşı dürüst olmalı ve açıklama yapmalıdır. Eşine geçmişi anlatmalı ve sorularını açıkça yanıtlamalıdır.

Eğer bu kişi, yaşadığı duygusal zorluklar yüzünden kendini bu durumu tolere edemeyecek seviyeye getirirse, konuşmayı geçiştirme yoluna gidebilir. “Tamam, hata yaptım ama artık konuşmayalım, önümüze bakalım” gibi bir yaklaşım, partnerinin gönlünü rahatlatmaz. Zor konuşmalar doğru bir şekilde yapılmalı, her iki taraf da duygularını anlamalıdır. Zor konuşmaları yapmak, bu “keskin bıçak” ile dikkatli bir şekilde hareket etmek gibidir.

Zor konuşmaları yapmanın bir diğer zorluğu da bireysel olgunluk seviyesini gerektirmesidir. Kendini yeterince iyi tanımayan biri, ne istediğini ve neye ihtiyacı olduğunu bilmeden bu tür konuşmaları sağlıklı bir şekilde yapamaz. Bu olgunluk seviyesi, zor konuşmaların başarıyla yapılabilmesinin temel taşlarından biridir

Kaliteli Yaşam Danışmanlığı ve Travma Terapisi/EMDR özel çalışma alanlarımdır.

Psikolojik güçlükler ve kişisel gelişime yönelik birçok içerik (kitap ve online eğitimler vb.) paylaşıyorum.

İçeriklere ulaşmaya başlamak için buraya tıklayabilirsiniz.

Kendinin Terapisti Ol Kitabı

psikolog kitapları öneri kendinin terapisti ol

Daha Kaliteli Bir Yaşam İçin
4 Basamaklı Uyan Yöntemini
Nasıl Kullanabileceğinizi Öğrenin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir